Translation of "Aos" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Aos" in a sentence and their turkish translations:

Descanso aos domingos.

Pazar günü dinlenirim.

- Não trabalho aos domingos.
- Eu não trabalho aos domingos.

Pazar günleri işe gitmem.

- Eu me aposentei aos sessenta.
- Me aposentei aos sessenta.

Altmış yaşında emekli oldum.

- Os correios funcionam aos domingos?
- Os correios abrem aos domingos?

Posta pazar günü mü teslim edilir?

- Mary engravidou aos 14 anos.
- Maria ficou grávida aos catorze anos.
- Maria ficou grávida aos quatorze anos.
- Maria engravidou aos 14 anos de idade.

Mary 14 yaşında hamile oldu.

Grande atenção aos detalhes

Ayrıntıya büyük miktarda dikkat edilmiş

Morreu aos 54 anos.

54 yaşında öldü.

Obedeça aos seus pais.

Ebeveynlerinize itaat edin.

Está aberto aos domingos?

Pazar günü açık mı?

Devemos respeitar aos outros.

- Diğerlerine saygı gösteremeliyiz.
- Başkalarına saygı duymalıyız.

Aos domingos eu descanso.

Pazar günleri dinlenirim.

Vocês perguntaram aos outros?

Başkalarına sordunuz mu?

Temos uns aos outros.

Biz birbirimize sahibiz.

Ela agradeceu aos tenentes.

O, teğmenlere teşekkür etti.

- Nós somos contra trabalhar aos domingos.
- Somos contra trabalhar aos domingos.

Pazar günleri çalışmaya karşıyız.

- Deem-no de alimento aos tubarões.
- Dê-o de alimento aos tubarões.

Onu köpekbalıklarına at.

Tenho o coração aos saltos!

Nabzım kesinlikle çok yükseldi!

Digo sempre aos jovens militantes

Genç militanlara hep şunu söylerim,

Agora vamos voltar aos morcegos

şimdi tekrar yarasalara dönelim

Precisamos estar alertas aos perigos.

Tehlikeler için tetikte olmalıyız.

Raramente ele sai aos domingos.

O pazar günü nadiren dışarı çıkar.

Ele morreu aos setenta anos.

O yetmiş yaşındayken öldü.

Apresentei Mary aos meus pais.

Mary'yi Anneme ve babama tanıttım.

Ele morreu aos 70 anos.

O, yetmiş yaşında öldü.

Fazemos perguntas aos nossos professores.

Biz öğretmenlerimize sorular sorarız.

Você mentiu aos seus pais?

Anne babanıza yalan söylediniz mi?

Você precisa trabalhar aos domingos?

Pazar günleri çalışman gerekiyor mu?

Tom serviu chá aos visitantes.

Tom ziyaretçileri için çay doldurdu.

Ele escreveu aos seus pais.

O, ebeveynlerine yazdı.

Gostaria de telefonar aos pais.

Anne ve babaya telefon etmek istiyorum.

Ficou órfão aos dez anos.

O on yaşındayken yetim oldu.

Não conte aos outros, OK?

Diğerlerine söyleme, tamam mı?

Eles são vizinhos aos alemães.

Onlar Almanlara yakınlar.

Tom não obedece aos pais.

Tom ebeveynlerine itaat etmiyor.

Esta loja abre aos domingos?

Bu mağaza pazar günleri açık mı?

Eles deram comida aos peixes.

Balığı yemlediler.

Tom também trabalha aos domingos.

Tom pazar günleri de çalışır.

Tom se aposentou aos sessenta.

Tom altmış yaşında emekli oldu.

Você tem aula aos sábados?

Cumartesi günleri okula gitmek zorunda mısın?

Ele não obedece aos pais.

O, anne ve babasına itaat etmez.

Tom ensinou francês aos filhos.

Tom çocuklarına Fransızca öğretti.

Ela escreve frequentemente aos pais.

O sık sık anne ve babasına yazar.

Ele escreve frequentemente aos pais.

O, ebeveynlerine sık sık yazar.

Vamos perguntar uns aos outros.

Birbirimize soralım.

Ele está melhorando aos poucos.

O, azar azar iyileşiyor.

Querida, ofereça café aos hóspedes.

Aşkım konuklara kahve sunuyor.

Não seja cruel aos animais.

Hayvanlara karşı zalim olmayın.

Amanhã irei aos Estados Unidos.

Yarın Amerika'ya gidiyorum.

Tom nunca trabalha aos domingos.

Tom pazar günü asla çalışmaz

Tom está chegando aos trinta.

- Tom otuz olacak.
- Tom otuza merdiven dayadı.

Aos domingos, visito meus avós.

Pazar günleri büyük ebeveynlerimi ziyaret ederim.

Ela ensina Inglês aos alunos.

O öğrencilere İngilizce öğretiyor.

- Eu nem sempre estou livre aos domingos.
- Nem sempre estou livre aos domingos.

Pazar günleri her zaman boş değilim.

- Aprendi a digitar aos nove anos.
- Eu aprendi a digitar aos nove anos.

Dokuz yaşında daktilo ile yazmayı öğrendim.

- Por favor, não conte aos seus pais.
- Por favor, não contem aos seus pais.
- Por favor, não conte aos pais de vocês.

Lütfen bunu ebeveynlerine söyleme.

- O que você normalmente faz aos sábados?
- O que você costuma fazer aos sábados?

Pazar günleri genellikle ne yaparsın?

- Deixe-me apresentá-la aos meus pais.
- Deixe-me apresentá-lo aos meus pais.

Seni ailemle tanıştırayım.

... para escapar aos perigos da noite.

...usulca ağaçların arasında uçarlar.

O banco não abre aos domingos.

Banka, Pazar günleri açık değil.

Nossos corpos respondem aos nossos sentimentos.

Bedenlerimiz duygularımıza cevap verir.

Muitas pessoas aposentam-se aos sessenta.

- İnsanların çoğu altmış yaşında emekli olur.
- Çoğu insan altmış yaşında emekli olur.

Ela contou sua história aos prantos.

O gözyaşları içinde hikayesini anlattı.

Somos gratos aos senhores pelo patrocínio.

Himayeniz için size gerçekten teşekkür ederiz.

Ele aposentou-se aos sessenta anos.

O altmış yaşında emekli oldu.

Ele ensina inglês aos seus amigos.

Arkadaşlarına İngilizce öğretir.

O banco não abre aos sábados.

Banka cumartesi günleri açık değil.

O museu não abre aos domingos.

Müze Pazar günleri açık değil.

Você vai assistir aos Jogos Olímpicos?

Olimpiyatları izleyecek misin?

Aos domingos, o museu não abre.

Pazar günleri müze açık değil.

Tom está esperando junto aos elevadores.

Tom asansörlere yakın bekliyor.

Ela ia ao cinema aos domingos.

Pazar günleri sinemaya giderdi.

Ele se aposentou aos 71 anos.

O 71 yaşında emekli oldu.

Não vamos à escola aos sábados.

Cumartesileri okula gitmeyiz.

Nunca estou em casa aos domingos.

Pazar günleri asla evde değilim.

Tom aposentou-se aos 67 anos.

Tom 67 yaşında emekli oldu.

Prefiro os homens espanhóis aos ingleses.

İspanyol erkekleri İngiliz erkeklere tercih ederim.

Ela morreu acamada aos 96 anos.

O 96 yaşında yatağında öldü.

A avó dá doces aos netos.

Büyükanne torunlarına şeker verir.

Eu contei isso aos meus amigos.

Onu arkadaşlarıma söyledim.

Eu me casei aos dezenove anos.

19 yaşındayken evlendim.

Ela se casou aos 17 anos.

O 17 yaşında evlendi.

Isso não se aplica aos estudantes.

Bu, öğrencileri içermiyor.

Não abra a porta aos chutes.

Kapıyı tekmeleyerek açmayın.

Os índios deram comida aos colonizadores.

Hintliler yerleşimcilere yemek verdi.

O rei cedeu liberdade aos prisioneiros.

Kral mahkumlara özgürlük verdi.

Somos iguais aos olhos da lei.

- Biz hukukun gözünde eşitiz.
- Biz yasal olarak eşitiz.

Tom respondeu aos questionamentos do policial.

Tom polisin sorularını yanıtladı.

Os bancos não abrem aos sábados.

Bankalar cumartesi günleri açık değildir.

Tom dá dinheiro demais aos filhos.

Tom çocuklarına çok para veriyor.

- Domingo vou à igreja.
- Vou à igreja aos domingos.
- Eu vou à igreja aos domingos.

Pazar günü kiliseye giderim.

- Diga adeus aos seus amigos.
- Diga tchau aos seus amigos.
- Despeça-se de seus amigos.
- Diz adeus aos teus amigos.
- Despede-te de teus amigos.

Arkadaşlarınla vedalaş.

Pertencem aos nossos pais e à comunidade.

ailemiz ve onların topluluğuna ait.

A temperatura pode chegar aos 60 graus,

Yüzeydeki sıcaklık 62 dereceye ulaşabiliyor.

Eles foram expostos aos exércitos cruzados fazendo

haçlı ordularının yapmasına maruz kaldılar

Dos sofrimentos dos alemães aos parentes interessados

Almancıların çilesinden çıkarcı akrabalara kadar