Examples of using "Profunda" in a sentence and their turkish translations:
Yara çok derin mi?
Biz derin bir durgunluk içindeyiz.
derin bir yalnızlık içinde geçirmemiş olsaydım.
Derin bir üzüntü beni yendi.
Havuz yüzülemiyecek kadar çok sığ.
Denizin bu bölümü derin ve tehlikeli.
Geceleri ormanın derinlikleri çok tehlikeli olduğu için
Bunun sonunda muhteşem bir etkileşim ve derin bir güven oluşabilirdi
Sevgin için teşekkür ederim. En çok da başkanlığım süresince
Birbirinin üzerinden geçen kökler karmakarışık. Derin bir çamur var.
Evet, su yeterince derin görünüyor, ama asla yüzde 100 emin olamazsınız.
Ah, gelgitler arttıkça çamur daha da derinleşiyor.
Evet, su yeterince derin görünüyor, ama asla yüzde 100 emin olamazsınız.