Examples of using "Solidão" in a sentence and their turkish translations:
Ben de sık sık yalnızlık yaşarım.
Tek başımıza yaşayamayız.
Yalnızlık bağımsızlıktır.
derin bir yalnızlık içinde geçirmemiş olsaydım.
Yalnızlıktan daha kötü bir şey yok.
Yalnızlık bizi diğer insanlarla iletişime geçmeye iter,
ve insanın yanlızlaşması anlatıldı bu filmde
Hapiste olmak büyük bir yalnızlık çekmek demekti. Hayatta kalmak için
En kötü yalnızlık, samimi bir dosttan mahrum olmaktır.
Yalnızlık ile izole edilmeyi birbirine karıştırmamak gerek. Bunlar iki farklı şey.
bol bol düşünmek ve yeniden düşünmek zorundaydık. Yalnızlık içinde geçirdiğimiz o yıllara çok şey borçluyuz.
Şimdi sana söylediğim şeylerin çoğu o dönemde, hapishanedeki tecrit sırasında doğdu.
Müzik iç yaşamdır. İç yaşamı olan asla yalnızlık çekmeyecek.
Gitmek istemedim; evde kalıp yalnızlığın keyfini çıkarmayı tercih ettim.
"Yüzyıllık Yalnızlık" İspanyol edebiyatının "Don Kişot"tan bu yana en önemli eseri sayılır.