Examples of using "Prever" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir şeyi asla önceden tahmin edemem.
Geleceği öngörebilirim.
Hiç kimse geleceği önceden bilemez.
Depremleri önceden bilmek imkansızdır.
Mary geleceği haber verebilir.
Onun olacağını önceden tahmin edemedim.
Kimse ne olacağını öngöremez.
Sorun geliyor ve bunu tahmin edebiliyoruz
Tom'un nasıl hissedeceğini tahmin edemiyoruz.
geleceklerinde ne yattığını tahmin etmek imkânsızlaşıyor.
Tom gerçekten geleceği tahmin edebileceğine inanıyordu.
Tom Mary'ye geleceği tahmin edebileceğini söyledi.
Yaklaşan seçimin sonucu, şimdiye kadar tahmin edilmesi en zoru olacak.
Bir damla sudan bir mantıkçı bir Atlantik veya bir Niagara'yı tahmin edebilir.