Examples of using "Dura" in a sentence and their turkish translations:
Aşk sürer.
Çok sert polisleri vardı.
Onun çocukluğu zordu.
Zor bir maç olacak.
Et serttir.
Kötü hava sonsuza dek sürmez; Insan acısı sonsuza kadar sürmez.
Yolculuk ne kadardır?
Uçuş kaç saattir?
Yatak çok sertti.
Hayat çok zordu.
Hayat çok zordur.
Et çok sertti.
Yeni Ay uzun sürmez.
Cumhurbaşkanının görev süresi dört yıl sürer.
Bu yatak üstünde uyunmayacak kadar çok serttir.
Bir basketbol maçı ne kadar sürer?
Hayatımda hiç böyle bir çetin ceviz görmedim.
Bir bankerin hayatı zordur.
Hiçbir şeyin sonsuza dek sürmediğini biliyorum.
Bu yatak uyumak için çok sert.
Şiddetli bir savaş daha başlamaya hazırdı.
Hayat zordur, ama ben daha zorum.
Hiçbir şey ebediyen sürmez.
Hayat zordur.
Bu rekabet katı.
Dünyanın bir dönüşü ne kadar sürer?
Korktuğumuzda sert görümek zorundaydık,
En uç enlemlerde bile... ...kış sonsuza dek sürmez.
Zor bir hayatı vardı.
Top yuvarlaktır ve maç 90 dakika sürer.
Tom inatçı bir adamdır.
Uçuş ne kadar sürüyor?
Her kolunun dibinde, sert kabukları aşabilecek bir delici var.
Kelebekler üç gün yaşarlar.
Seninle bütün sene yaz mevsimidir.
Rekabet gittikçe daha sert oluyor.
lise hayatının 11 yıl sürmesinin sebebini ise kendisi şöyle anlatıyor
Damlayan su taşı deler.
Bu zor değil.