Translation of "Viagem" in Turkish

0.137 sec.

Examples of using "Viagem" in a sentence and their turkish translations:

- Faça boa viagem.
- Boa viagem!
- Façam boa viagem.

- İyi yolculuklar.
- İyi yolculuklar!

- Faça boa viagem.
- Boa viagem!

Seyahatin tadını çıkarın.

- Faça boa viagem.
- Façam boa viagem.

İyi yolculuklar.

Boa viagem!

İyi uçuşlar.

- Boa viagem!
- Uma boa viagem para você!

İyi yolculuklar!

- Faça uma boa viagem!
- Façam uma boa viagem!
- Faz uma boa viagem!

İyi yolculuklar.

- Como foi sua viagem?
- Como foi a viagem?

Yolculuğun nasıldı?

- Quanto a viagem vai custar?
- Quanto vai custar a viagem?
- A viagem vai custar quanto?

Yolculuk kaça mal olacak?

Sua viagem começa aqui.

Sizin yolculuğunuz burada başlıyor.

Será uma longa viagem.

Bu uzun bir yolculuk olacak.

Tenha uma boa viagem!

İyi yolculuklar.

Acompanhei-o na viagem.

Yolculukta ona eşlik ettim.

Podemos adiar a viagem?

Seyahati erteleyebilir miyiz?

A viagem foi maravilhosa.

Yolculuk inanılmazdı.

Como foi a viagem?

- Gezi nasıldı?
- Nasıl geçti yolculuk?

Foi uma boa viagem?

Güzel bir gezi miydi?

Viagem espacial é perigosa.

Uzay seyahati tehlikelidir.

- Você está pronto para a viagem?
- Estão prontos para a viagem?

Yolculuk için hazır mısınız?

- Te desejo uma boa viagem!
- Eu te desejo uma boa viagem!

Sana iyi yolculuklar diliyorum!

- Tom contou sobre sua viagem.
- Tom contou sobre a viagem dele.

Tom gezisinden bahsetti.

- Eu cancelei minha viagem para Boston.
- Cancelei minha viagem para Boston.

Boston'a olan gezimi iptal ettim.

- Tenha uma viagem tranquila à China!
- Tenham uma viagem tranquila à China!

Çin için iyi yolculuklar!

Viagem para a lua começou

Aya yolculuk başladı

Quanto tempo dura a viagem?

Yolculuk ne kadardır?

Que viagem agradável nós tivemos!

Ne keyifli bir yolculuk yaptık!

Ele partiu em uma viagem.

O bir seyahata çıktı.

A viagem foi muito cara.

Gezi çok pahalıydı.

A viagem custou muito caro.

- Seyahat çok pahalı tuttu.
- Yolculuk çok pahalı tuttu.

Me diverti durante a viagem.

Yolculuk boyunca iyi vakit geçirdim.

A viagem foi muito cansativa.

Bu gerçekten yorucu bir geziydi.

Você aproveitou a sua viagem?

Gezinizden hoşlandınız mı?

Eu estou esperando esta viagem.

Bu geziyi bekliyorum.

Você fez alguma viagem ultimamente?

Son zamanlarda bir yere seyahat ettiniz mi?

Voltei de uma longa viagem.

Uzun bir yolculuktan döndüm.

A viagem foi muito divertida.

Gezi gerçekten eğlenceliydi.

- Pra viagem?
- É para levar?

Gitmek için mi?

Vocês tiveram uma boa viagem?

İyi bir yolculuk geçirdin mi?

Tom cancelou a sua viagem.

Tom yolculuğunu sona erdirdi.

A longa viagem agravou seu ferimento.

Uzun yolculuk onun yarasını ağırlaştırmış.

Ela fez uma viagem a Paris.

O, Paris'e bir gezi yaptı.

Ele ficou doente durante a viagem.

O, yolculuk sırasında hastalandı.

Desejamos a todos uma boa viagem.

Biz herkese mutlu bir yolculuk dileriz.

Espero que faça uma boa viagem.

Umarım iyi bir yolculuk geçirirsin.

Eu estava de viagem pela Índia.

Hindistan'a bir geziye gittim.

Eu fiz uma viagem para Boston.

Boston'a bir gezi yaptım.

Tom cancelou sua viagem para Austrália.

Tom Avustralya gezisini erteledi.

- Eu viajarei.
- Eu farei uma viagem.

Ben bir geziye gideceğim.

Se chover, nós cancelaremos a viagem.

Yağmur yağarsa, geziyi iptal edeceğiz.

Vamos descobrir o preço da viagem.

Gezinin maliyetini hesaplayalım.

Eles fizeram uma viagem à capital.

Onlar başkente yolculuk yaptı.

Choveu três vezes durante a viagem.

Yolculuk sırasında üç kez yağmur yağdı.

O Tom anulou a viagem dele.

Tom gezisini iptal etti.

Tom teve de cancelar sua viagem.

Tom gezisini iptal etmek zorunda kaldı.

Desejo a você uma boa viagem.

Sana güzel bir yolculuk diliyorum.

Tom adiou a viagem a Boston.

Tom Boston'a yolculuğunu erteledi.

Por que Tom cancelou sua viagem?

Tom gezisini niçin iptal etti.

Quanto tempo demorou a sua viagem?

Seyahatin ne kadar sürdü?

- Você acabou de se preparar para sua viagem?
- Você concluiu as preparações para a viagem?

Yolculuk için hazırlıklarını tamamladın mı?

- Eu gostaria que você adiasse sua viagem.
- Eu gostaria que você adiasse a sua viagem.

Yolculuğunu ertelemeni istiyorum.

- Nós estamos planejando uma viagem para Nova Iorque.
- Estamos planejando uma viagem para Nova Iorque.

New York'a bir yolculuk planlıyoruz.

- Nós temos que cancelar a nossa viagem para Boston.
- Nós temos de cancelar a nossa viagem para Boston.
- Temos que cancelar a nossa viagem para Boston.
- Temos de cancelar a nossa viagem para Boston.

Boston'a yolculuğumuzu iptal etmek zorundayız.

- Em sua próxima viagem, leve-me com você.
- Me leve com você na sua próxima viagem.

Bir sonraki gezide beni de seninle birlikte götür.

- Tenha uma boa viagem! Me ligue de Paris!
- Tenham uma boa viagem! Me liguem de Paris!

İyi yolculuklar! Paris'ten beni ara!

A viagem média é de 700 quilômetros.

Yolculuklar ortalama 700 kilometre.

Então uma viagem ao passado é necessária

yani geçmişe bir yolculuk yapmak gerekiyor

Nosso tópico hoje é viagem no tempo

Bugünkü konumuz zaman yolculuğu

Todo mundo está pronto para a viagem?

Herkes yolculuk için hazır mı?

Eles terminaram uma viagem de 80 milhas.

Onlar seksen millik bir yolculuğu bitirdiler.

O Tom fez uma viagem para Boston.

Tom Boston'a bir gezi yaptı.

Ela saiu de viagem por alguns dias.

Birkaç gün için bir geziye gitti.

Eles se conheceram numa viagem de pesca.

Onlar bir balık avı gezisinde tanıştı.

Eu quero ouvir tudo sobre sua viagem.

Yolculuğun hakkında her şeyi duymak istiyorum.

Espero que tenha aproveitado a sua viagem.

Gezinden hoşlandığını umuyorum.

Eu sei que foi uma longa viagem.

Onun uzun bir yolculuk olduğunu biliyorum.

Como você está? Teve uma boa viagem?

Nasılsın? İyi bir yolculuk yaptın mı?

Estamos esperando ouvir sobre a sua viagem.

Seyahatiniz hakkında haber almayı dört gözle bekliyoruz.

Você tem dinheiro suficiente para a viagem?

Seyahat için yeterli paran var mı?

Como foi a sua viagem a Boston?

Boston geziniz nasıldı?

Qual é o motivo da sua viagem?

- Yolculuğunun amacı nedir?
- Gezinizin amacı nedir?
- Seyahatinin nedeni ne?
- Seyahatinin amacı ne?

Tom me disse que gostou da viagem.

Tom bana araba sürmekten hoşlandığını söyledi.

Foi a melhor parte da viagem toda.

Bu tüm yolculuğun en iyi parçasıydı.

Vamos planejar uma viagem para a Austrália.

Avustralya'ya bir gezi planlayalım.

Fale para Tom sobre a sua viagem.

Tom'a yolculuğundan bahset.

Conte à sua mãe sobre a viagem.

Annene geziden bahset.

Fiz uma longa viagem no ano passado.

Geçen yıl uzun bir yolculuk yaptım.

Sami voltou de uma viagem de compras.

Sami bir alışveriş gezisinden döndü.

- Nós não tivemos incidentes inesperados durante a nossa viagem.
- Não tivemos incidentes inesperados durante a nossa viagem.

Gezimiz sırasında beklenmedik olaylarımız olmadı.

Você deve estar cansado, após tão longa viagem.

Böyle uzun bir yolculuktan sonra yorgun olmalısınız.

Falando em viagem, você já esteve na Austrália?

Seyahatten bahsetmişken, Sen hiç Avustralya'ya gittin mi?

Temos que cancelar a nossa viagem ao Japão.

Japonya'ya seyahatimizi iptal etmeliyiz.

Tom ganhou uma viagem de graça para Boston.

Tom Boston'a ücretsiz bir gezi kazandı.

Ao fim da viagem, estávamos com muita sede.

Gezinin sonunda çok susamıştık.

Você talvez deseje adiar sua viagem a Boston.

Boston'a yolculuğunu ertelemeyi düşünmek isteyebilirsin.

Nossa viagem à África tornou-se uma catástrofe.

Afrika'ya yolculuğumuz bir felaket oldu.

Ele estava ocupado com os preparativos da viagem.

Yolculuğuna hazırlanmakla meşguldü.

A nossa viagem depende do que tempo faz.

Gezimiz havaya bağlı.