Examples of using "Sempre" in a sentence and their turkish translations:
Onlar her zaman şikâyet ederler.
Dilleri hep sevdim.
Ben hep inatçı oldum.
Onlar her zaman şikâyet ediyorlar.
Onlar her zaman dikkatli.
her zaman olduğu gibi
Neredeyse her zaman.
Tom her zaman seni sevecek.
Ben her zaman onu söylerim.
Her zaman burada olacağız.
Her zaman yardım aldım.
Ben her zaman senden nefret ettim.
- Her zaman burada olacağım.
- Daima burada olacağım.
Tom her zaman kaybeder.
Bu her zaman işe yaramaz.
Ben hep bu şekilde oldum.
Seninle her zaman tanışmak istedim.
Her zaman onu denemek istedim.
Seni her zaman seveceğim.
Seni her zaman seveceğim.
O her zaman şikâyet ediyor.
Her zaman meşgul müsün?
Hiçbir şey ebediyen sürmez.
Bunu her zaman yapar mısın?
Her zaman siyah giyer.
Bu her zaman bu şekilde olmuştur.
İstediğiniz zaman gelin.
Her zaman dedikodu yapar.
Bu her zaman böyle değil.
Tom her zaman geç kalır.
Hep duyarız bunu ya
sürekli de çalışacaklardır
Ben her zaman yürürüm.
O her zaman şaka yapıyor.
Teşvikler her zaman yardımcı olur.
Onun her zaman yararı olur.
Sen hep kavga ediyorsun!
Ona hep güvendim.
Biz her zaman arkadaştık.
Biz hep şikayet ediyoruz.
Bu her zaman öyleydi.
Her zaman istisnalar vardır.
Bu her zaman böyle midir?
- Her zaman hazırım.
- Ben her zaman hazırım.
Ben her zaman akıllıydım.
Ben hep kaybederim.
Bu her zaman bu şekilde olur.
Ben başından beri bunu biliyordum.
- Tom her zaman abartır.
- Tom hep abartır.
Ben her zaman yaratıcıydım.
Her zaman umut var.
Her zaman zaman var.
Her zaman aldatıyorsun.
Her zaman unutuyorsun.
- Her zaman kazanırım.
- Daima kazanırım.
Biz her zaman geç geliriz.
Her zaman abartırsın.
O, her zaman hazırdır.
O, hep gülümser.
Yavaş ve daima!
Tom her zaman kazanır.
Ben her zaman yorgunum.
Ben her zaman zamanındayım.
Ben her zaman buradayım.
Sonsuza kadar sizinle olacağım.
Ben her zaman aç hissediyorum.
Her zaman bir seçeneğimiz var.
Tom hep zamanında gelir.
Onu her zaman yapmak istedim.
O her zaman kaşlarını çatıyor.
- Tom her zaman yiyor.
- Tom'un ağzı hiç boş durmuyor.
Ben her zaman bu hatayı yaparım.
- Tom her zaman adildi.
- Tom her zaman adil olmuştur.
- Ne zaman gelirsen gel sana her zaman kapımız açık.
- Ne zaman gelirsen gel, her zaman bekleriz.
Her zaman Boston'u ziyaret etmek istedim.
Ben her zaman oraya gitmek istedim.
Her zaman böyle sıcak mı?
Herkes bana her zaman onu soruyor.
Annem her zaman haklıdır.
Ben hep bir anne olmak istedim.
- Her zaman babana uy.
- Her zaman babana itaat et.
Müşteri her zaman haklıdır.
Sen her zaman açsın.
Her zaman yapacak bir şey vardır.
Her zaman Tanrı'yı hatırla.
Tom her zaman çok dikkatli.
Çoğunlukla hava hakkında konuşuruz.
Onu her zaman hatırlayacağım.
Hep mücadele etmek zorundaydık.
Bize her zaman güvenebilirsin.
Neden her zaman çok meşgulsün?
Her zaman kolay değil.
Her seferinde işe yarıyor, değil mi?
her daim cahil kalsın istiyorsunuz
O her zaman çok çalışır.
Her zaman zamanında gel.
Seni her zaman seveceğim.
Her zaman şikâyet ediyorsun.