Translation of "Distante" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Distante" in a sentence and their turkish translations:

Você parece distante.

Sen uzak görünüyorsun.

- Amanhã vem um primo distante.
- Amanhã vem uma prima distante.

Yarın uzak bir kuzen geliyor.

... para aquele oásis distante.

şu uzaktaki vahaya doğru gideriz...

Ela é parente distante dele.

O, ona uzaktan akrabadır.

O Tom parece muito distante hoje.

Tom bugün çok mesafeli görünüyor.

Tom é frio, distante e arrogante.

Tom soğukkanlı, mesafeli ve kibirli.

- A que distância está?
- Quão distante é?

Ne kadar uzakta?

O Tom é um parente distante meu.

Tom benim uzaktan bir akrabam.

Tom é um parente distante da Mary.

Tom Mary'nin uzak bir akrabası.

Netuno é o planeta mais distante do Sol.

Neptün güneşten en uzak gezegendir.

- É longe daqui?
- É distante daqui?
- Fica longe daqui?

O buradan uzak mı?

Tom mora numa cidadezinha não muito distante de Boston.

Tom Boston'dan çok uzak olmayan küçük bir kasabada yaşıyor.

Pois vemos um reflexo distante, um brilho resultante do calor,

sıcak dolayısıyla uzakta parlayan bir yansıma görebilirsiniz.

Tudo o que precisamos fazer é ficar um pouco distante

tek yapmamız gereken şey birazcık mesafeli olacağız

Aquele alienígena distante e o nosso não são os mesmos agora.

O uzaktaki uzaylıyla bizim şimdimiz aynı değildir.

- Mantenha a criança distante da poça.
- Mantém a criança longe da poça.

Çocukları göletten uzak tut.