Translation of "Criatura" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Criatura" in a sentence and their turkish translations:

Uma criatura gigante com atitude.

tersi pis olan dev bir yaratık.

criatura muito estranha essas formigas

çok garip yaratık bu karıncalar

Sentia mesmo. Aquela grande criatura.

Bunu gerçekten hissedebiliyordum. O büyük yaratığı.

Esta criatura é temida há séculos.

Bu yaratık yüzyıllardır korku salmıştır.

O dragão é uma criatura imaginária.

Ejderha hayali bir yaratıktır.

Essas criaturas são uma criatura evoluída cedo

erken evrimleşmiş bir canlıdır bu yarasalar

Cada criatura é uma palavra de Deus.

- Her yaratık, Tanrı'nın bir sözüdür.
- Her mahlukat, Allah'ın bir ayetidir.

Não podemos dizer que nenhuma criatura é desnecessária

hiçbir canlı gereksiz diyemeyiz

Já que existe uma criatura chamada impossível comer formiga

madem imkansız karınca yiyen diye bir yaratık var

Sou uma criatura de Deus e Dele faço parte.

Ben Allah'ın kuluyum ve onun parçasıyım.

O centípede de floresta asiático é uma criatura de pesadelos

Asya orman kırkayağı, korkutucu bir üne ve yüzyıllar boyu

A única criatura que perturba a ecologia entre os seres vivos

canlılar arasında ekolojiyi bozan tek canlı ise

Maria era a criatura mais encantadora que Tom já tinha visto.

Mary, Tom'un şimdiye kadar gördüğü en büyüleyici yaratıktı.

Lá estava eu, a olhar para os olhos de uma criatura incrível.

O an, bu inanılmaz yaratığın gözlerine bakıyordum.

é quando esta enorme criatura levará o seu corpo blindado para a luta.

bu devasa yaratık, zırhlı gövdesiyle doğrudan mücadeleye girer.

Uma vez ele mentiu e disse a ela que uma criatura rara vivia no guarda-roupas dela.

O, bir zamanlar yalan söyledi ve ona dolabında nadir bir yaratığın yaşadığını söyledi.

Porque é que um animal selvagem, na sua rotina, tiraria algum proveito de uma estranha criatura humana que o visita?

Kendi hâlindeki vahşi bir hayvan, ziyarete gelen bu garip insan yaratığından ne kazanabilir ki?