Examples of using "Gigante" in a sentence and their turkish translations:
Dev bir kırkayak.
Dev kıllı akrep.
tersi pis olan dev bir yaratık.
dev dalga vurur ve çekilir
Ben dev bir kova içinde yaşıyorum.
evet dünya dev bir mıknatıs
Böylesine kocaman bir karpuz hiç görmedim!
o dev ülke Almanya'ya bir bakın
Kocaman bir canavar dağdan aşağıya iniyor.
Dönme dolap benim favorimdir.
Dönme dolabı kimin icat ettiğini biliyor musun?
- Dev bir kertenkele şehri mahvediyor.
- Dev bir kertenkele kenti yok ediyor!
Dönme dolapta kimle birlikteydin?
Ülke eşsiz, görkemli ve devasa!
Ya Microsoft ve Apple denen bir dev var
Köprü dev bir robot tarafından yıkıldı.
Doldurulmuş dev bir panda ayım var.
Fakat karşısında yine Microsoft denen dev duruyordu
Bir dönme dolaba binme yapmak için en sevdiğim şey.
Belediye başkanı dev bir makasla kurdeleyi kesti.
Parthenon'un içinde dev bir Athena heykeli vardı.
Japonya'da, Ōmukade adındaki dev kırkayak efsanesine ilham kaynağı olmuştur.
evet su kütlesi dev dalga anlamına gelse de teknik olarak farklı
dev dalga ile tsunami arasındaki teknik olarak farklılıklara bir de şu açıdan bakalım
Bu işe girdiğinde ise Microsoft yine dünya deviydi
zaten teknik olarak maksimum 500 metre olabiliyor dev dalganın uzunluğu
Milyonlarca yıldır çalışan dev bir su altı beyni gibi.
Cüce bile olsaydım, aynı anda dev olurdum.
İlk dönme dolap 1893 yılında Chicago'da inşa edildi.
Dev bir sincap ağzını her seferinde düzinelerce küçük incir tohumuyla dolduruyor.
yardımsever de bir insandı. Biz bu durumu başka yeşilçam devinden öğrendik
Doktora yapan iki öğrencinin kurduğu bu şirket artık bir dünya devi.
Güneş yaklaşık 5 milyar yıl içinde kırmızı bir dev olacaktır.
fakat bizim bildiğimiz dev dalgada, dalga boyu 20 metre ise
Dev bir kalamarın ilk görüntüleri, Japonya kıyılarında 2012'de yakalandı.
Dönme dolaba binmek benim en sevdiğim şeydir.