Examples of using "Cativante" in a sentence and their turkish translations:
O çok çekici.
- Bunun hiçbir tarafı çok da baştan çıkarıcı değil.
- Bunun çok da baştan çıkarıcı bir tarafı yok.
O büyüleyici bir konuşmacı.
Benim en ilginç arkadaşım Jessie.
Bu şarkının akılda kalıcı bir ezgisi var.
Bu şarkıyı severim. Bunun bulaşıcı bir ritmi var ve dans etmek için iyidir.