Translation of "Antídoto" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Antídoto" in a sentence and their turkish translations:

Agora, encontrar o antídoto.

Şimdi panzehri bulmamız gerek.

Recuperando parte do antídoto.

ve böylece... ...bir miktar panzehir elde edebiliriz.

E recuperar algum do antídoto.

zehri yeniden elde etmeye çalışacağız.

Um hospital próximo precisa muito de antídoto

Yakınlardaki bir hastanenin bu panzehre ihtiyacı var,

Infelizmente, o desastre destruiu o precioso antídoto.

Maalesef kaza, bu değerli ilaçları mahvetmiş.

Lembre-se que temos de encontrar o antídoto

Unutmayın, olabildiğince kısa sürede

Não existe antídoto para o veneno desta cobra.

Bu yılanın zehirinin bir panzehiri yok.

A educação é o melhor antídoto contra a violência.

Eğitim şiddete karşı en iyi panzehirdir.

Finalmente levado a um hospital e administrado o antídoto certo,

En sonunda hastaneye götürülüp doğru panzehir verilince,

Já que o antídoto foi destruído, temos uma nova missão.

Panzehir yok olduğuna göre, artık yeni bir görevimiz var.

Quanto mais depressa as encontrarmos, mas depressa substituímos o antídoto.

Bu yaratıkları ne kadar çabuk bulursak hayat kurtarıcı panzehri o kadar çabuk şekilde yerine koyabiliriz.

Que opção nos dá mais hipóteses de substituir o antídoto?

Hangi seçenek panzehri yenilememiz için bize en iyi şansı verir?

Se você não encontrar o antídoto, seu irmão vai morrer!

Panzehiri bulamazsan erkek kardeşin ölecek!

E recuperar frascos de antídoto para salvar vidas que seriam transportados para um hospital próximo.

götüren bir uçağın enkazını bulduğum bir görevi yeni tamamladım.

Pelo menos conseguimos recolher algum do veneno necessário para fazer o antídoto para o hospital.

En azından hastanedeki panzehir için ihtiyacımız olan zehrin bir kısmını elde etmeyi başardık.

E não penses que é só por causa da ausência de antídoto no meio do mato.

Elinizde panzehir var diye paçayı sıyırdığınızı sanmayın.

Temos de substituir o antídoto. Temos de encontrar e capturar o máximo de criaturas venenosas possível.

O panzehrin yerine yenisini koymalıyız. Bu yüzden olabildiğince fazla sayıda zehirli yaratık yakalamaya çalışacağız.

Temos de ir rapidamente para leste para chegar ao antídoto e tirá-lo daqui em segurança.

Panzehiri güvenli şekilde almak için doğuya gitmeli ve hızlıca ilerlemeliyiz.

Lembre-se que temos de encontrar o antídoto e chegar ao hospital o mais depressa possível.

Unutmayın, olabildiğince kısa sürede o panzehri bulup hastaneye yetiştirmeliyiz.

Mas o que podemos fazer é continuar a missão e tentar ir buscar o antídoto à fonte,

Ama şunu yapabiliriz, bu göreve devam edip zehri canlı olarak bulmaya çalışmak için

Foi um grande parceiro de aventuras, as suas decisões mantiveram-nos seguros e levaram-nos ao antídoto.

Bu yolculuk boyunca harika bir ortak oldunuz ve kararlarınız güvende kalıp panzehri bulmamıza yardımcı oldu.

Fez um belo trabalho ao trazer-nos até aqui, mas agora sou eu que preciso de antídoto.

Bizi bu noktaya getirmekle harika bir iş çıkardın ama şimdi panzehre ihtiyacı olan benim.