Translation of "Alcançar" in Turkish

0.050 sec.

Examples of using "Alcançar" in a sentence and their turkish translations:

O que podemos alcançar?

Neyi başarabiliriz ki?

Algumas pessoas procuram alcançar fama.

Bazı insanlar şöhretin peşinden gider.

Tom está tentando alcançar Maria.

Tom Mary'ye yetişmeye çalışıyor.

Você nunca vai me alcançar.

Beni asla yakalayamayacaksın.

- Eu tive de correr para alcançar o Tom.
- Tive de correr para alcançar Tom.

Tom'a yetişmek için koşmak zorunda kaldım.

Ele quer alcançar um público maior.

O daha geniş bir izleyiciye ulaşmak istiyor.

Ninguém pode alcançar nada sem esforço.

Hiç kimse hiçbir şeye çaba olmadan ulaşamaz.

- Ele trabalhou duro para alcançar seus objetivos.
- Ele trabalhou duro para alcançar os objetivos dele.

Amacına ulaşmak için sıkı çalıştı.

Apressei-me e consegui alcançar o ônibus.

Acele ettim ve otobüsü yakaladım.

Não posso alcançar a prateleira de cima.

Üst rafa ulaşamıyorum.

Tom correu como louco para alcançar Mary.

Tom Mary'ye yetişmek için deli gibi koştu.

Temos que alcançar nosso objetivo a qualquer preço.

Ne pahasına olursa olsun amacımıza ulaşmalıyız.

Eu peguei um táxi para alcançar o trem.

Trene ulaşmak için bir taksiye bindim.

Apenas 300 anos para alcançar a nuvem de Oort

Oort bulutuna ise sadece 300 yıl kaldı ulaşmasına

Os pinheiros podem alcançar até trinta metros de altura.

Çam ağaçları otuz metre yüksekliğe kadar büyüyebilirler.

Ela correu muito rápido para alcançar os outros membros.

O, diğer üyelere yetişmek için çok hızlı koştu.

- Você alcança o teto?
- Você consegue alcançar o teto?

- Tavana ulaşabilir misiniz?
- Tavana ulaşabiliyor musun?

Infelizmente, não podemos alcançar as evidências que sustentam essas alegações.

Bu iddiaları destekleyici delillere maalesef ulaşamıyoruz

Ela correu tão depressa quanto pôde para alcançar os outros.

O diğerlerine yetişmek için elinden geldiği kadar hızlı koştu.

Ela andou o mais rápido que podia para alcançar ele.

O, ona yetişmek için elinden geldiğince hızlı yürüdü.

Mas se você paga ao Google, pode alcançar facilmente as pessoas.

Fakat siz Google'a para öderseniz insanlara kolaylıkla ulaştırabilirsiniz.

E dizemos a nós mesmos: "Uma vez que eu alcançar o topo,

Ve şöyle düşünürüz: "Zirveye ulaştığım zaman

Se você subir nesse banquinho você pode alcançar o topo do armário.

Taburenin üstünde durursan, dolabın tepesine yetişebilirsin.

O Tom ficou em uma cadeira para poder alcançar a prateleira de cima.

Tom en yüksek rafa ulaşabilmek için bir sandalyeye çıktı.

Eu corri o mais rápido que eu pude para poder alcançar o Tom.

Tom'a yetişebilmek için son sürat koşturdum.

- Eles nunca nos alcançarão a tempo.
- Eles nunca nos vão nos alcançar a tempo.

Onlar bize zamanında ulaşamazlar.

Um furacão de categoria 5 pode alcançar velocidades de cerca de 155 milhas por hora.

Kategori 5 bir kasırga saatte yaklaşık 155 mil hıza ulaşabilir.

- Fadil não conseguiu entrar em contato com Layla.
- O Fadil não conseguiu alcançar a Layla.

Fadıl, Leyla'ya ulaşamadı.

Em Setembro, Drake e seus homens tornaram-se os primeiros Ingleses a alcançar o Pacífico... onde

Eylül ayında Drake ve adamları Pasifik'e ulaşan ilk İngilizler oldular...