Examples of using "Público" in a sentence and their turkish translations:
Toplu taşıma ne olacak?
Seyirci alkışladı.
Herkesin önünde hiç şarkı söyledin mi?
Bu bina halka açık mı?
Seyirciler sıkılmış görünüyordu.
O, halkı şaşırttı.
Bizim büyük bir seyircimiz vardı.
Kamu bilmeyi hak ediyor.
Herkesin önünde onun hakkında kötü konuşma!
Yüzme havuzu halka açık.
süt kardeşler çekildi halk çok sevdi
çünkü o da halktan birisiydi
O, kalabalığın arasından geçti.
- Burası umuma açık yer.
- Burası halka açık bir yer.
O topluluk önünde konuşmaktan nefret eder.
Tom halk içinde konuşmayı sevmez.
Ankesörlü telefon bulmam gerekir.
Tom halkın huzurunda asla şarkı söylemez.
Halk bunu satın almadı.
Halkın önünde şarkı söylemekten nefret ederdim.
Oyun izleyiciyi memnun etti.
Bu alan halka açık değil.
halkın çıkarı uğruna bu tarz adamlara neler verdiği ortada
2004 yılında da halka arz edildi Google
O daha geniş bir izleyiciye ulaşmak istiyor.
Koleksiyon halka açıktır.
Oyun iyi bir topluluk çekti.
Dinleyiciler çoğunlukla öğrencilerden oluşuyordu.
Herkesin önünde rezalet çıkarmayın.
Herkesin önünde burnunu karıştırmamalısın.
Park herkese açıktır.
ama olan hep halka oluyordu
gibi garip bir isimdeki bir izleyicimiz
Toplum içinde konuşmaktan korkma.
Konser bittiğinde seyirci alkışladı.
Spiker seyircinin öfkesini tahrik etti.
Herkesin önünde konuşmaktan hoşlanmam.
O kayıtlar halka açık değildir.
O, herkesin önünde konuşmaya alışkındır.
Neden bir ankesörlü telefon kullanmadın?
Jack kalabalıkta gözden kayboldu.
Toplumda konuşmak onun için zor olacaktır.
Halkın önünde konuşmaktan hoşlanmaz.
Seyirci on dakika boyunca onu alkışladı.
Onun çirkin işi sonunda kamuya sızdı.
Seyirci, performansları için oyuncuları alkışladı.
Herkesin önünde şarkı söylemekten hoşlanmam.
- Hala halka açılmaya hazır değiliz.
- Hala halkla paylaşmaya hazır değiliz.
O, orada ne bulduğunu açıklamadı.
Tom topluluk önünde konuşmayı sevmez.
- Sovyet Rusya'sında, televizyon izleyiciyi izler!
- Sovyet Rusya'sında, televizyon seyirciyi izler!
Tom herkesin önünde konuşmaya alışkın değil.
Herkesin önünde bana gülünmesine katlanamam.
Seyircinin ne istediğini düşünüyorsun?
Tom halk içinde şarkı söyleyemeyecek kadar utangaçtır.
Kale restore edildi ve halka açık.
Tom herkesin içinde Mary'nin kendisini öpmesini istemiyor.
O, kazasından sonra meydanda görünmeyi bıraktı.
Herkesin önünde konuşmalar yapmaya alışık değilim.
Bir aktörün izleyicisini tanıması bir zorunluluktur.
bu adamı bu televizyona kim çıkardı? Halkı kim kandırıyor?
toplu taşiıma yerine kendi arabanı kullanmak,
Çoğumuz kamuya yönelik konuşmayı sevmeyiz.
Tom insanların herkesin önünde yemek yememeleri gerektiğini düşünüyor.
Tom herkesin içinde Mary'yi öpmekten daha iyisini biliyordu.
Tom halkın içinde ahlaka aykırı bir eylemi gerçekleştirmekle suçlandı.
O beni herkesin içinde aşağıladığı için onu affedemiyorum.
Mary Tom'un onu herkesin önünde tekrar öpmemesini istedi.
Birçok insan işe gitmek için toplu taşıma araçlarına bağımlı.
Birçok siyasetçi rüşvet, seçmen dolandırıcılığı ve kamu parasının çalınması ile suçlandı.
Tom, böylesine geniş bir kitlenin önünde şarkı söylemek istemeyebilir.
Bu onu diğer yoldaşlardan ayırıyordu. O yüzden bir sözcü olarak öne çıktı.
En yakın telefon kulübesi nerede?
İngiltere'deki birçok kişi monarşinin kamusal sübvansiyonlarının kaldırıldığını görmek istiyor.
Almanya'da her şey için ödeme yapmak zorundasın, umumi tuvaleti kullanmak için bile.
Dışarıda karşılaştığınız herhangi bir kişidin 2 metre veya daha fazla uzağında durun.
Fakat halktan tek bir isteği vardı. Bir kişi bile sokağa çıkmasın. Ve çıkmadılar.
Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.