Examples of using "Obecności" in a sentence and their turkish translations:
Büyük avcıların daha önce orada bulunduğuna dair işaretler var.
Utangaç erkek çocuğu onun varlığında tamamen sıkıldı.
O, babasının varlığında çok iyi gitar çalardı.
Yakın zamanda bir babanın büyük ailesinin huzurunda, "erkek çocuklarımdan hiçbirinin avukat olmasını istemiyorum." dediğini duyduk.
Yöneticiler tarafından aksi kararlaştırılmadıkça, şirket kaşesi varsa ve bir belgeye basılmışsa, belge ayrıca en az imzayı onaylayan bir tanığın huzurunda bir yetkili kişi tarafından imzalanmış olmalıdır.