Examples of using "Ojca" in a sentence and their turkish translations:
- Ben senin babanı biliyorum.
- Senin babanı biliyorum.
- Babanı tanıyorum.
- Babanızı tanıyorum.
- Senin babanı tanıyorum.
- Sizin babanızı tanıyorum.
- Ben senin babanı tanıyorum.
- Ben sizin babanızı tanıyorum.
Babanı dinle.
Babamı tanıyor musun?
Babana en iyi dileklerimle.
Babanı gördüm.
Artık baba da uyandı.
O benim babama benziyor.
O ölen babasının intikamını aldı.
O, babasını tanımıyor.
Babasının tavsiyesini görmezden geldi.
Onun babasıyla tanışmak isterim.
- Ben dün sizin babanızla tanıştım.
- Dün babanla karşılaştım.
Babanın şapkası burada.
Babanızın çabuk iyileşmesi için isteklerim.
O çocuk babasına benziyor.
Babamı uğurlamak için havaalanına gittim.
Caddede onun babasına rastladım.
Babamı hiç tanımadım.
Babamın yardımını istedim.
Babamın hobisi balıkçılıktır.
Babanı çok iyi tanıyorum.
Tom babamın bir arkadaşıydı.
Bu, rahmetli babamın bir portresi.
- Profesör Hudson babamın arkadaşıdır.
- Profesör Hudson babamın arkadaşı.
Mızıka onun babasından bir hediye mi?
Çocuk, babasının öldüğünü kavrayabilecek durumda değildi.
Babasının ölümünden sonra aile şirketinin sorumluğunu üstüne aldı.
Babamın odası çok büyüktür.
Onun babasına benzediğini düşünüyor musun?
Bazen babamın banyoda şarkı söylediğini duyuyorum.
Babam evde değil.
Maalesef babam evde değil.
O, babasıyla gurur duyabilir.
Bu babamın öğrencilerinden biri.
Tom genellikle babasının arabasını kullanır.
Uçak babamın çiftliğine indi.
O, babasının ölümünden sonra işle ilgilendi.
Babamla çok gurur duyuyorum.
Bir daha babasını hiç görmedi.
Bu saat Tom'un babasına ait olmalı.
Bu araba babam tarafından kullanılmaktadır.
Geçen gün babam tarafından yazılmış bir kitap keşfettim.
Babam şu anda evde değil.
İşi babamdan devraldım.
Babanın gitarını satarsan pişman olacağını düşünüyorum.
Tom babasının ayak izlerini takip etti ve bir avukat oldu.
Üniversiteden mezun olduktan sonra, babamın şirketinde bir iş aldım.
Babam ve arkadaşları tarafından cinsel istismara uğruyor,
O, babasının varlığında çok iyi gitar çalardı.
Önceden babasına ait olan sıraya bakıyordu.
Annem babamdan iki yaş daha gençtir.
Babamın iyi bir aşçı olmasından gurur duyuyorum.
Ne odasında ne de bahçede babamı bulamadım.
Baban nasıl?
Sonunda anlaşıldı ki o sık sık babasının restoranında yemek yiyor.
Ona bir şey öğretecek bir annesi ya da babası yok. Tek başına.
Bir erkek evlat babasına itaat etmeli.
Aynı annenin farklı babadan olan çocukları, birbirlerinin üvey kardeşleridirler.
- Baban gelinceye kadar seninle birlikte kalacağıma sana söz veriyorum.
- Baban gelinceye kadar seninle kalacağıma söz veriyorum.
Yakın zamanda bir babanın büyük ailesinin huzurunda, "erkek çocuklarımdan hiçbirinin avukat olmasını istemiyorum." dediğini duyduk.