Examples of using "Dobrze" in a sentence and their turkish translations:
Bunu yapalım!
Peki.
Doğru!
Onu iyi tanır mıydınız?
Ben iyi dans edebilirim.
Pekâlâ, başlıyoruz!
Pekâlâ, hadi deneyelim!
Pekâlâ, gidelim.
Hadi, mideye indirelim.
Tamam, içine girelim bakalım.
Pekâlâ, dikkat edin.
Aynen öyle.
Ben iyi bir aşçıyım.
İyi görünüyorsun.
Güzel şarkı söyleyebilirim.
- İyi görünüyorsun.
- İyi görünüyorsun!
Bu iyi görünüyor.
İyi uykular.
Bu iyi olacak.
Tamamdır. Ne kadar?
Pekala, gidelim.
iyi konuşur.
İyi uykular!
İyi dans ederiz.
İyi dedin!
İyiyim, teşekkürler.
İyi Japonca konuşurum.
En azından eğlendik.
O iyi, değil mi?
Sanırım iyi yaptım.
Son derece iyi yaptık.
Eğlenmedin mi?
Sorun yok. Harika. Tamam.
Tamam, halat hattından çıktık.
Tamam, hadi o zaman. Bunu yapalım!
Tamam, bu tarafa gidiyoruz.
Tamam, bu iyi. Şunu indirelim.
Gerçi tadında sorun yok!
Pekâlâ, işte başlıyoruz.
Tamam, bunu yapalım. Hadi.
Tamam, şimdi çıkaralım.
Tamam, bunu yapalım. Hadi.
Tamam, işte.
Su lezzetli.
Ondan hoşlanıyor musun?
Tatlı rüyalar, Timmy.
- Mike iyi şarkı söylüyor.
- Mike iyi şarkı söyler.
O, iyi yüzer.
O iyi bir yaşam sağlamaktadır.
O, şehri iyi bilir.
İyi ücret alıyor.
- O, yemek pişirmede iyidir.
- Aşçılığı iyi.
İyi eğlenceler.
Bunu duymak güzel.
O iyi konuşur.
İyi. Herkes burada.
Tom doğru tahmin etti.
Bugün iyi gitti mi?
Onu iyi tanıdın mı?
O eğlendi.
Yakından bak.
Seni görmek güzel.
O iyi şarkı söyler.
Beni iyi tanırsın.
Pekala, gidelim!
Eğlendin mi?
Telefona cevap ver, lütfen?
- Gerçekten güzel koktu.
- Sahiden güzel koktu.
Aoi iyi dans eder.
Dişlerinizi iyi fırçalayın.
Ben onu iyi hatırlıyorum.
İyi yetiştirildim.
Her şey tamam olacak.
Ben iyi vakit geçiriyorum.
O iyi görünüyordu.
O iyi gitmedi.
Toplantı iyi geçti mi?
Tom iyi bir yaşam sağlamaktadır.
Oldukça iyi yüzerim.
Kendimi iyi hissediyorum.
İyi görünmüyorsun.
Sana rastladığım için memnunum.
İyi hissetmiyor musun?
Kaç tane dili iyi konuşursun?
Peki kararınız ne olacak? Tamam.