Examples of using "ślady" in a sentence and their turkish translations:
Baksanıza, diş izleri var! Gördünüz mü?
Karda bir ayının ayak izlerini gördük.
Dan'ın arabasının içinde kan izleri vardı.
Büyük avcıların daha önce orada bulunduğuna dair işaretler var.
Orada büyük bir avcının bulunduğuna dair kesin izler var.
Ahtapot izlerinin, deniz kestanesinden farkı ne?
Tom babasının ayak izlerini takip etti ve bir avukat oldu.
İz süren biri için ağaçlar bu yüzden iyidir. Çünkü genelde işaret barındırırlar.
Tamam, bu konuda akıllıca davranmalıyız. Bakalım, buralarda pati izi bulabilecek miyiz?
Babam bir müzisyendi ve ben onun yolundan gideceğim.
Bu hayvan, bulunması imkânsız olmayı öğrenmek için milyonlarca yılını harcadı. Ahtapot izlerinin görünüşünü öğrenmem gerekiyordu.