Examples of using "Udito" in a sentence and their turkish translations:
Dişinin duyuşu çok kuvvetli.
Tom'un iyi işitme duyusu var.
- Duyma yetilerini kaybettiler.
- Sağır oldular.
Beethoven yavaş yavaş işitmesini kaybetti.
işitmenize zarar verecek bir şey yaptığınızdan emin olabilirsiniz,
Dünya, protestocuların sesini duyabilir miydi?
HS: Onları aynı duyu menziline koyunca
Tehlikeyi sezmek için duyma yetilerine güvenirler.
Dedem yaşından dolayı pek iyi duyamıyor.