Examples of using "Movimento" in a sentence and their turkish translations:
O, hareketin lideriydi.
Hareket çağına hoş geldiniz.
Hayat da hareket demek.
çok hızlı hareketlerle
Ama her türlü rahatsızlık bu tepkiyi doğuruyor.
Büyük gölün coşkulu sularındaki kıpırtılar hep birlikte
Dan hareket eden bir trenin altına itildi.
Hareket halindeyken arabanın kapısını asla açma.
Tren hareket halindeyken açma.
Varlık, hareketin hikayelerini aynen yazar.
Herhangi bir hareket ya da su sıçraması onları ürkütür.
Hareket eden bir trenden atlamak tehlikelidir.
sonradan buna İran Yeşil Hareketi adı verildi.
Dünya, protestocuların sesini duyabilir miydi?
Kediler genellikle hareketli araçlar tarafından ezilirler.
Bir bağlamdan diğerine bir hareket var.
Bu sadece duygu ve hareket kaybı değil.
Aşırı hassas antenleri en ufak hareketi algılamaya ayarlı.
Bu mesaj hareketin ihtiyacı olan son şey.
Hareket eden tembel hayvanları dikkatle izleyerek saatler geçirdim.
O, kadınların özgürlük hareketinde aktif bir rol aldı.
Büyük bir hareket görüp biraz korkuyor, sonra bakıp "Oymuş." diyordu.
Belki de dalgayla hareket eden alg ya da yosunları taklit etmeye çalışıyor.
Kadınların hareketlerinden kaynaklanan değişiklikler hem kadınları hem de erkekleri etkiledi.
Hayat bisiklet sürmek gibidir. Dengede kalmak için hareket etmeye devam etmelisin.
"Ebe doğum sırasında hiçbir ağrı olmadığını, sadece basınç olduğunu söylüyor. Bu gerçek mi?" "Evet! Sadece bir kasırga gibi hava hareketidir."