Translation of "Danni" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Danni" in a sentence and their turkish translations:

- Abbiamo sofferto molti danni.
- Noi abbiamo sofferto molti danni.
- Soffrimmo molti danni.
- Noi soffrimmo molti danni.

Bir sürü zarara katlandık.

- Ripagherò i danni.
- Io ripagherò i danni.

Ben tazminat ödeyeceğim.

Generando danni.

bu da hasar demektir.

- Ci sono stati molti danni?
- Ci furono molti danni?

Çok hasar var mıydı?

- Ci sono stati dei danni?
- Ci sono stati danni?

Herhangi bir hasar var mıydı?

- L'alluvione ha causato un sacco di danni.
- L'alluvione causò un sacco di danni.
- L'alluvione causò molti danni.
- L'alluvione ha causato molti danni.

Sel pek çok zarara neden oldu.

Forse danni permanenti.

muhtemelen kalıcı.

- Il Kuwait ha subito gravi danni.
- Il Kuwait ha subito dei gravi danni.
- Il Kuwait subì gravi danni.
- Il Kuwait subì dei gravi danni.

Kuwait ciddi hasar gördü.

- Tom ha dovuto pagare i danni.
- Tom dovette pagare i danni.

Tom zarar ziyan için para ödemek zorunda kaldı.

Non ci sono danni.

Hiç hasar yok.

- Non sono stati riportati danni seri.
- Non sono stati riportati danni gravi.

Hiçbir ciddi hasar rapor edilmedi.

- Stimiamo i danni a mille dollari.
- Noi stimiamo i danni a mille dollari.

- Biz bin dolarlık zarar tahmin ediyoruz.
- Hasarın bin dolar olduğunu tahmin ediyoruz.

- Centinaia di città hanno subito dei danni.
- Centinaia di città subirono dei danni.

Yüzlerce şehir ve kasaba hasar gördü.

Ci sono stati molti danni?

Çok hasar var mıydı?

- Tom si è offerto di ripagare i danni.
- Tom si offrì di ripagare i danni.

Tom zararı karşılamaya gönüllü oldu.

- Il tifone ha fatto molti danni alle colture.
- Il tifone fece molti danni alle colture.

Tayfun bitkilere çok zarar verdi.

L'esplosione ha causato numerosi danni all'edificio.

Patlama binaya büyük bir hasar verdi.

Siano sanzionati per i danni al clima.

şirketler ve politik güçler bulunmuyor.

Ma sono pericolosi quanto i danni all'udito.

ama işitsel etkiler kadar tehlikelidirler.

L'alluvione ha fatto molti danni al villaggio.

Sel köye bir sürü zarar verdi.

- La tempesta ha fatto degli ingenti danni alla sua proprietà.
- La tempesta fece degli ingenti danni alla sua proprietà.

- Fırtına onun malına büyük hasar verdi.
- Fırtına onun mülkiyetine büyük zarar verdi.

Avete certamente causato dei danni al vostro udito.

işitmenize zarar verecek bir şey yaptığınızdan emin olabilirsiniz,

Il gelo ha causato molti danni ai raccolti.

Don ürünlere çok zarar verdi.

Tutti questi danni sono il risultato della tempesta.

Bütün bu hasar fırtına sonucudur.

Vedete, il più grande ostacolo nell'affrontare i danni climatici

İklim bozukluğu ile baş etmenin önündeki en büyük engel

E gli organi soffrivano enormi danni per carenza di ossigeno.

ve taşınan oksijen yetersizliği sonucu ciddi organ hasarı meydana geliyor.

Per alcuni, il morso di questa scolopendra causa danni peggiori,

Ancak bazıları için, bu kırkayağın zehri daha yıkıcı etkilere neden olabiliyor.

Non è mai troppo tardi per fare ammenda per i danni fatti.

Yapılan zararı telafi etmek için asla çok fazla geç değildir.

...vogliono fuggire, ma a volte cercano di causare dei danni, gli attacchi sono il risultato.

kaçmak isterler ama bazen gitmeden biraz zarar vermek isterler. Saldırılarda bunu görüyoruz.

Se volete fare delle feste in casa mia, pulite tutto dopo e non rompete nulla, oppure pagate i danni.

Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.