Examples of using "Loro" in a sentence and their turkish translations:
Onları suçluyor musun?
Onlarla kal.
Onlar amaçlarına ulaştılar.
Onlar kalıyor.
Onları unut.
Onlar düşmanlarını ezdiler.
Onlar çocuklarına Thomas adını verdiler.
Onlara resmi göster.
Onlarla birlikte çalışır mısın?
Onlarla kalıyorum.
Onlarla gidecek misin?
Onlarla konuşur musun?
Onlara bunun onların hatası olmadığını söyle.
Onlara inandın mı?
Yarın amcaları ile görüşecekler.
Onların kendi kültürleri var.
Onlarla git.
Onlarla yüzecek misin?
Onlarla kalıyor musun?
Onlarla gidecek misin?
Onlara danış.
Onlarla birlikte olmaya git.
Sadece onları istiyorum.
Onlara yaz.
Onlarla konuş.
Onlarla konuşur musun?
Onlara dikkat et.
Onlara nedenini söyle.
Onlara her şeyi söyle.
Onları korkutacaksın.
Onlara ne borçlusun?
Onlara bir şans ver.
Onlar için dua et.
- Onlara inanıyor musun?
- Onlara inanıyor musunuz?
Onlara cevap ver.
Onları suçluyor musun?
Onlar kendi çocuklarını sever.
Onlarla kalacağım.
umut ve fırsat bırakmak bizim vazifemiz.
Onların kendi sorunları var.
Onlara yazacağım.
Onları suçluyorum.
Oğullarının hayal kırıklığına uğradılar.
Onlar komşularını tanımıyor.
Onların hepsini öldüreceğim.
Onlarla gidiyorum.
Onlara sor.
Beni onlara götür.
Onlara özür dile.
Onlara söyle.
Onlara ondan bahset.
Onlara ne söyleyeceğim?
Onları daha çok seviyorum.
Onlardan uzak dur.
Onlar köpeklerine Lucky adını verdiler.
Onların duvarına bak.
Onlara bir not yaz.
Onlarla kalıyorsun, değil mi?
Onlara aşık mıydın?
Onlara kızgın mısın?
Sen onlara akraba mısın?
Onları kıskandın mı?
Onları kıskanıyor musun?
Onlarla ilgileniyor musunuz?
Onlara bu resmi ver.
Onlardan uzak dur.
Onların bunu açıklamasını iste.
Onlar hakkında endişeli misin?
Onlar hakkında üzgünüm.
Onlar köpeklerine Rex adını koydular.
Onlara odalarını temizlemelerini söyledim.
Onların kendilerine ait yükleri vardır.
aheste aheste bahsetmiş olmalı.
Onlar anlayacak.
Onlar dans edecek.
Onlar yürüdü.
Hepsi bu mu?
Yüzüyorlar.
Onlarla yaşardım.
Onlarla dans edeceğim.
Bunu onlara götürelim.
Onu onlara sunalım.
Bunu onlara verelim.
Bunu onlar için yapalım.
Elmalarını yiyorlar.
Bunu onlara verdin mi?
Onlar bizi konferanslarına davet ediyor.
Elmalarını yiyorlar.
Onlar kendi gazetelerini okuyor.
Onlar işlerini yaptılar.
Onlara nerede olduğunu söyle.
Hanımlarını terk ettiler.
Giderlerini kısmak zorunda kalacaklar.
Onlar dans etti.