Examples of using "Certamente" in a sentence and their turkish translations:
O, kesinlikle cezalandırılıracak.
tabii ki var.
Tabii ki.
Kesinlikle!
- Tabii ki anlıyorsun.
- Tabii ki anlıyorsunuz.
Kesinlikle biziz.
- Tabii ki!
- Besbelli ki!
Elbette, geri geleceğim.
Tabii ki yapabilirsin.
Kesinlikle. Onu şimdi arayacağım.
Biz kesinlikle onları kandırdık.
Tom kesinlikle gelecektir.
Kesinlikle geleceğim.
Elbette anlıyorum.
Tom kesinlikle onları kandırdı.
"Sözlüğünü kullanabilir miyim?" "Tabii."
Elbette Tom'a söylemek zorundayım.
- Evet, elbette.
- Evet, tabii ki de.
Bu kesinlikle şaşırtıcı.
O çok meşgul olmalı.
Tabii!
Biz kesinlikle en iyisiyiz.
Yağmur yağması kesin gibi.
Tom kesinlikle bilgili.
Tom çok emin konuşur.
Kesinlikle çok şey öğrendim.
Kesinlikle bunu yapacağım.
Tom sayılarla kesinlikle iyidir.
Neredeyse kesinlikle testi geçecek.
Elbette, bu şeyler doğrudur.
O ölürse ben kesinlikle üzüleceğim.
Tom kesinlikle çok uyur, değil mi?
Tom kesinlikle mizah duygusuna sahip gibi görünüyor.
"Beni seviyor musun?" "Tabii ki seviyorum."
O, kesinlikle akıllıdır.
Tom bu yaz kesinlikle Boston'u ziyaret edecek.
Tom kesinlikle beyzbolda iyi.
Tom'un kesinlikle söyleyecek bir şeyi vardı.
Bu kesinlikle eğlenceli olacak.
Tom kesinlikle sıska.
Tom'un öfkeli olduğuna dair kesinlikle hiçbir fikrim yoktu.
Tom kesinlikle çok Fransızca bilir.
Tom Boston hakkında kesinlikle çok şey biliyor.
Tom kesinlikle ona oy vermedi.
Yağmur kesinlikle yağacak.
Kesinlikle ondan nefret etmiyordu.
Benim hiç hayalim olmayan ve babamın seçimi olan
işitmenize zarar verecek bir şey yaptığınızdan emin olabilirsiniz,
O ona verdiği sözü kesinlikle tutacaktır.
Tom kesinlikle aptal değil. O sadece tembel.
Şüphesiz gidersen sorun değil.
Biz kesinlikle ummuyoruz.
Elbette Tom hatalı.
Tom'un kesinlikle bir krediye ihtiyacı yok.
Kesinlikle onlarla konuşacağım.
Mary kesinlikle çekici.
Tom kesinlikle akıllı.
Tom kesinlikle ikiyüzlü.
Tom kesinlikle cana yakındır.
Tom kesinlikle şişman.
Tom kesinlikle çok içer.
Tom kesinlikle kazanmak istiyor.
Tom kesinlikle bize yardım edecek.
Tom kesinlikle mutlu görünüyordu.
Çünkü şüphesiz bir erkek olarak öfkemi ifade etmeme izin veriliyordu.
Tom kesinlikle toplantıda olacaktır.
Bir şekilde bunu düşürmüş. Yani buraya kesinlikle girmiş.
Tabii ki, kasabada konserler vardı.
Kompozisyonu aceleyle yazdım, bu yüzden hatalarla dolu olmalı.
O, kesinlikle zaman kaybıdır.
Evet, evet, tabii ki.
- Kesinlikle, kart oynamak hoşuma gider.
- Tabii ki iskambil oynamayı severim.
Tom kesinlikle iyi bir koca.
Tom kesinlikle böyle düşünmüyor.
Tom kesinlikle iyi bir oyuncu.
Tom, hayatta olmak için kesinlikle şanslı.
Tom kesinlikle kazanmayı beklemiyordu.
Tom kesinlikle mükemmel bir iş yaptı.
Tom Boston'da iken konserlere gitmek için kesinlikle çok fırsatı oldu.
Ben bunun kesinlikle yapılabilir olduğunu düşünüyorum.
Noel kesinlikle benim en sevdiğim tatilimdir.
Bu demek değildir ki çok az parayla geçinen insanları unuttum belli bir standartı herkesin yakalaması gerektiğini düşünüyorum ya siz?
Elbette, onlara söylemedim.