Examples of using "érdeklődik" in a sentence and their turkish translations:
Tom ilgilenmiyor.
Giderek daha çok insan doğal tedaviden umut ediyor.
Bu adam hala seninle ilgileniyor.
Tom eski Mısır tarihi ile ilgileniyor.
Benim haricimde bu tür şeyle gerçekten ilgilenen tanıdığım tek kişi sensin.