Examples of using "Több" in a sentence and their turkish translations:
Daha fazla sebze ye.
Daha çok toplulukta, dünyanın daha çok yerinde
Kalp pilleri ve insülin pompaları gibi
Daha fazla meyve yemelisiniz.
Biraz daha zamana ihtiyacımız var.
Daha fazla zaman gerekli olacak.
Birkaç hafta boyunca hastanedeydim.
- Daha fazla zamana ihtiyacım var.
- Daha çok zamana ihtiyacım var.
- Daha fazla bilgiye ihtiyacımız var.
- Bize daha fazla bilgi lâzım.
Onların daha çok zamana ihtiyacı vardı.
Yasalar ne kadar çoksa, suçlular da o kadar çoktur.
Hayatımızın birçok farklı kısmında,
Ne kadar çok uyursanız, ölüm riskiniz o kadar düşük
milyarlarca aslında.
Sayıları yüz binlerce.
Kalan hiç süt yok.
Keşke daha fazla şeye sahip olsam.
Daha fazla para istiyoruz.
- Daha fazla para istiyorum.
- Daha fazla para isterim.
Zamanımız tükendi.
Daha fazla meyve yiyin.
Daha fazla tuz yok.
O, birkaç düzeltme yaptı.
Ben daha fazla süt istiyorum.
- Mermimiz bitti.
- Fişeğimiz kalmadı.
Tereyağımız bitti.
Birkaç kişi yaralandı.
Daha fazla param yok.
Daha fazla su iç.
Daha fazla söylenecek hiçbir şey yok!
Benim sabrım tükendi.
Artık pirincimiz yok.
Daha fazla merhem yok.
Tom'un daha fazlasına ihtiyacı vardı.
Ben daha çok yemek istiyorum.
Ekleyecek daha fazla bir şeyim yok.
Başka sorum yok.
Stokta daha fazlamız yok.
Daha fazla mermi yok.
Daha fazla teklif kabul etmiyoruz.
Daha fazla para isteyin.
Daha fazla protein ye.
- Daha fazla sabuna ihtiyacımız var.
- Bize daha fazla sabun gerek.
Daha fazla suyum yok.
Biraz daha yiyeceğe ihtiyacımız var.
Onun kitapları farklı dillere tercüme edildi.
Ondan daha çok param var.
Daha fazla özürler işitmek istemiyorum.
İhtiyaç duyulan şey daha fazla zaman.
Sosun biraz daha kırmızı bibere ihtiyacı var.
seçebileceğiniz 80'den fazla ürün olurdu.
daha samimiler,
Yüzlerce buluşma gerçekleştirdim.
Gerçekten yüzlercesi vardı.
Lâkin hepsi önlenebilirdi.
ve eğitimci merkezli organizasyonlara ihtiyacımız var.
Bu da, daha fazla kişiye hizmet ederek
en çok çocuk sahibi olanlar.
Yıllarca birlikte deneyler yürüttükten
Gelecek sefere iyi şanslar.
Bizim daha fazla işçiye ihtiyacımız var.
Daha fazla lif yemen gerekir.
Daha fazla bilgi toplamalısın.
Ona biraz daha su ilave edin.
Daha çok güce ihtiyacım var.
Bunu monte etmek birkaç saatimi aldı.
Daha çok battaniyeye ihtiyacım var.
Daha çok paraya ihtiyacım var.
O gereğinden fazla.
Ben bir arkadaştan daha fazlasıyım.
Tamam, bu hiç yoktan iyidir.
Daha çok taze sebze yiyin.
Daha çok ışığa ihtiyacım var.
Daha fazla yere ihtiyacım var.
Tom farklı olasılıkları düşünüyor.
Daha fazla paraya ihtiyacın var mı?
Daha çok paraya ihtiyacımız var.
Millerce araba sürdük.
Tom biraz daha para istedi.
Bize daha fazla şeyler gönder.
Gerisi önemli değil.
Biraz daha zamana ihtiyacımız var.
Daha fazla bira içmem.
Birden fazla cep telefonun var mı?
Daha çok sorun yoktu.
Onunla birkaç kez karşılaştım.
On taneden fazla kitabım yok.
Şu anda hiç yiyecek yok.
Ben daha fazla et yemeli miyim?
Daha fazla erkeğe ihtiyacımız var.
Daha çok iş ve daha az sohbet!
- Biraz çaba göster.
- Biraz gayret sarf et.
- Biraz gayret et.
Daha fazla zaman kaybetmeyelim!
Daha fazla çaba sarf et.
Bugün, dünden daha fazla bulut var.