Examples of using "Kívül" in a sentence and their turkish translations:
Dışarıyı kontrol ettim.
O, kent dışında yaşar.
İzinliyim.
Gözden uzak durun.
Onu umursamadım.
Onu görmezden geldim.
Sık sık dışarıda yer misin?
Tom öğle yemeğine çıktı.
Görmezden gelemedim.
Ben bugün izinliyim.
Tom hariç herkes güldü.
Biz hariç herkes terk etti.
Senden başka hiç arkadaşım yok.
Tom'dan başka herkes güler.
Ben hariç herkes güldü.
Futbol dışında başka hiçbir hobim yoktur.
ve belki de uzmanlık alanınızın dışında olsa da
Cumartesi öğleyin izinli olacağım.
O sevinçten kendini kaybetmişti.
O, sebzeden başka bir şey yemez.
Lütfen evin dışında bekleyin.
Tom şehir dışında.
Tom'dan başka herkes dikkatle dinledi.
Erkek kardeşim dışarı çıktı.
Burada bizden başka hiç kimse yok.
Dava mahkemeye başvurmadan halledildi.
Biz su hariç her şeyi içeriz.
Onların tavsiyesini görmezden geldim.
Jim'den başka onu gören biri var mı?
Biz daha sık dışarıda yemek yemeliyiz.
Bu sadece kendi kendine yeterliliğin yalanıydı.
Kırsal hayatın bütün olağan zorlukları bir yana,
aslında beyninin dışında, kollarında.
Şirket yöneticilerinden bazıları bir konferans için şehir dışındalar.
İngilizcenin yanı sıra, Almanca da konuşur.
Birkaç günlüğüne kasabanın dışında olacağım.
Bunu senden başka hiç kimse yapamaz.
Korkacak bir şeyin yok, korkunun kendisi hariç.
- Bu soruya ondan başka kimse cevap veremez.
- Bu soruyu ondan başka kimse cevaplayamaz.
Daha ne bilmem gerekiyor?
Ben hariç, herkes sarhoştu.
Bazı hatalar görmezden gelinebilir.
Onun ebeveynleri şehir dışındaydı.
Tom hâlâ çılgın.
- Cumartesi geceleri sık sık dışarıda yemek yiyor.
- Cumartesi akşamları genelde dışarıda yer.
Biz sık sık dışarda yemeyiz.
Tom oldukça sık dışarıda yiyor.
Tom Mary'nin tavsiyesini görmezden geldi.
Herkes beni görmezden geliyor gibi hissediyorum.
Annem ve babam şehir dışında yaşıyor.
Tom hariç buradaki hiç kimseyi tanımıyorum.
Orada, hayvanlara ek olarak insanlar da vardı.
taleplerimizden kaçmayabilirler.
Çin'deki internetin büyümesi gözardı edilmemeli
Söylenen şeyleri nasıl göz ardı edebildin?
Ebeveynlerim öfkeliydi.
Canım bu gece dışarıda yemek istiyor.
İngilizcenin dışında yabancı dil bilmez.
O, yağsız etten başka bir şey yemedi.
Tom Boston'dan başka herhangi bir yerde hiç yaşamadı.
İngilizcenin dışında, aynı zamanda matematik öğretir.
Görmezden gelinemeyecek kadar önemli bir soru.
Şüphesiz o iyi bir adam ama güvenilir değil.
Bu gözden kaçırılmayacak kadar çok önemlidir.
Ben onun bir piyanist olması dışında onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Tom hariç herkes güldü.
Senden başka hiç kimse beni mutlu edemez.
O yasayı yürürlükten kaldırmaları gerektiğini düşünüyorum.
Tom dışarıda yemek yedi.
Tom'un yapıyor olduğu şeyi görmezden gelemem.
- Geçen hafta ayrıldığından başka bir şey bilmiyorum.
- Geçen hafta gitmesinin dışında bir şey bilmiyorum.
Yuvasından çıkmış, ormanın kenarında dolaşıyordu.
Herkes Tom'u görmezlikten geldi.
Fransızca Tom'un bildiği tek yabancı dildir.
Fransızca şimdiye kadar okuduğum tek yabancı dildir.
Mary Tom'un davranışını görmezden gelmeye karar verdi.
Tom, Mary'yi görmezden geldi.
Ben hariç bunu herkes yaptı.
- Benim dışımda herkes gecikmişti.
- Benden başka herkes geç kalmıştı.
Aralarındaki bağlantı genellikle göz ardı ediliyor
Bu gece izinli misin?
O onların şikayetlerine kulaklarını tıkadı.
Maria sonuçları unutarak her zaman aceleci kararlar veriyor.
Ama bacanın önemini kavrayan yerel halk bacayı devre dışı bırakmış.
Meyveden başka bir şey yemez.
Onlar şikâyet etmekten başka bir şey yapmıyorlar.
Göz ardı ediliyoruz gibi görünüyor.
Bana bir dayanak noktası verin, Dünya'yı yerinden oynatayım.
Benden başka herkes aç görünüyor.
Onu görmezden gel.
Ben sadece evimden çıkmanı istiyorum.
Orada benden başka kimse yoktu.
Benden başka kimse yoktu.
Senin bana söylediğinin ötesinde bir şey bilmiyorum.
Benden başka hiç kimse onu duymadı.
Burada benden başka kimse yok.
Benden başka her üye onun söylediklerine inanır.
Çeviri yapabilmek için anadil dışında en az bir dil daha bilmek gerekir.
Benim haricimde bu tür şeyle gerçekten ilgilenen tanıdığım tek kişi sensin.