Examples of using "Aki" in a sentence and their turkish translations:
top oynayan çocuğu ile birlikte.
- Arayan bulur.
- Kim ararsa, bulur.
Bilen konuşmaz, konuşan bilmez.
eylemlerde gözü pek olan kadından.
Eğer hayattaysanız
O kişi bir kitap okumaya çalışıyor
- İsteyen alabilir.
- Kim istiyorsa onun olabilir.
Anlamayan kişi Tom.
Bunu öneren kişi bendim.
Doktor olan bir erkek kardeşim var.
bunu "kurgusal rüya" veya "kurgunun rüyası" olarak
cesurca ne düşündüğünü açıkça söyleyen
Bana etrafı gezdirip gösterdi.
O vesile olmuş.
...hareket edemeyecek kadar kör.
Daha büyük, daha cesur.
Ama hepsi değil.
Bitki yetiştirmiş herkes
Eğer gerçekten hırslı hissediyorsanız,
Seni alması için birini gönderiyorum.
- Fazla merak iyi değildir.
- Kediyi merak öldürür.
Onu bilen bir arkadaşım var.
Seni kurtaran kişi benim.
Tom bunu yapan kişi.
argüman topluyormuşum,
Eğer Londra'da bir taksi sürücüsü olmak istiyorsanız
imkansız denemelere katlanmış
Kalbi kırık olan insanları biliyoruz.
doğru değil diyen birini bulabilirim."
bana her şeyi veren kişi.
onlara dijital teknoloji dersi veriyor,
acısını çekmekte olan bu kıza yardım etmek yerine...
uygulamaya sıcak bakan biri için çalışıyordum.
Hatalı olan benim.
Âşık gibi görünüyor muyum?
Onu anlayacak birine ihtiyacı vardı.
Benim pilot olan bir arkadaşım var.
- Tom hayatta kalan tek kişi.
- Tek sağ kurtulan Tom.
- Kır atın yanında duran ya suyundan ya huyundan alır.
- İtle yatan bitle kalkar.
- Körle yatan şaşı kalkar.
- Üzüm üzüme baka baka kızarır.
Çok bilen çok yanılır.
Bana vuran kişi Tom.
Bizim iyi birine ihtiyacımız var.
Kim olduğunu değiştiremezsin.
Portekizce konuşabilen birini arıyorum.
Lütfen Fransızca konuşan birini bulun.
Beni arayan kimdi?
Bir arkadaş bulan bir hazine bulur.
Hata yapan sonuçlarına katlanır.
Latince konuşan bir adam tanıyorum.
Almanca bilen birini arıyorum.
Konuyu açan Tom'du.
Gurur bir düşüşten önce gider.
Araba sürebilen biri var mı?
Herkes güldü.
O, arkadaşlarına ihanet edecek son kişidir.
Kim beni severse, aynı zamanda köpeğimi de sever.
Tom'un Boston'da yaşayan bir arkadaşı var.
Bunu yapan kişiyi bulacağım.
Bilirsiniz işte kadınlara karşı duyarlı
açıklamak zorunda kalana kadar.
Bizi sevecek bir sürü insan
12 yıl geçti.
onlara bir şans daha verecek kişileri bekliyorlar,
Kimisiyse daha direkt bir rota tercih ediyor.
Bir erkeğin, başkasının kalbini
Michael Woodford gibi itirafçılar var.
hediye ekonomisinin bir parçası olarak görüyor.
Kiliseye giden kimse Tanrı'ya inanır.
Mary konuşması hoş olan bir kızdır.
Gelmek isteyen herkesi getirebilirsin.
Japonca konuşan biriyle konuşabilir miyim?
Bana yardım edebilecek biri var mı?
Bize yardımcı olacak birine ihtiyacımız var.
Boston'da yaşayan çok arkadaşım var.
Esperanto konuşan birçok arkadaşım var.
Tom Mary'ye yardım eden kişi.
İngilizce konuşan biri var mı?
Bana yardım edecek birisini bulmam gerekiyor.
İngiltere'de yaşayan bir arkadaşım var.
Bana yardım edecek birçok arkadaşım var.
Fransızcayı iyi konuşan birini tanıyorum.
Ben beni seveni tercih ederim.
Sana yardım edecek birine ihtiyacın var, değil mi?
Fransızca konuşabilen birine ihtiyacım var.
Fransızca konuşabilen kaç kişi tanıyorsun?
Bana yardım eden kişi Tom'du.
Aç olan yalnızca Tom değil.
Bir kitap okuyan çocuk John'dur.
Bize yardım edecek birini bulacağım.
Onun Tokyo'da yaşayan bir erkek kardeşi var.
O, Mary'nin gerçekten ilgilendiği kişi.
Fransızca'da uzman birisini arıyoruz.
Beni seven bir arkadaşım var.
Merhametimden şüphe edeni vururum.
Seni yüzüne karşı pohpohlayan seni arkandan ısırır.
- Az önce bir hayalet görmüş gibi gibisin.
- Az önce bir hayalet görmüş gibisiniz.
Son gülen iyi güler.
Birini yazarken görmedim.
- Piyano çalan kız kız kardeşimdir.
- Piyano çalan kız kardeşimdir.