Examples of using "Tod" in a sentence and their turkish translations:
Ölüm kaçınılmazdır.
Ölümü unutma.
Tom'un ölümü bir sürpriz olarak geldi.
O ölümden korkuyor.
Tom ölümden korkar.
Hiç kimse ölümden kaçamaz.
Yaşamın... ...ve ölümün...
ikinci yıl dönümüydü
.
yaşam ve ölüm gibi.
Tom Mary'nin ölümünün intikamını aldı.
Hiçbir insan ölümden kaçamaz.
Onun ölümü herkes tarafından yas tutuldu.
Doktor onun öldüğünü duyurdu.
O ölümden korkmuyor.
- Tom, ölümden korkmuyor.
- Tom ölümden korkmaz.
O ölümden korkmuyor.
Ölümden korkmam.
Ölümün acısız olacak.
Ölümden korkuyor musunuz?
Onlar ölümden korkmuyorlar.
O, kesin ölüm demektir!
O, ölümden korkmadı.
Hiç kimse ölümden kaçamaz.
Tom ölümüne daldı.
Ölümünüz, benim yaşamımdır.
Tom'un ölümü bir kazaydı.
Ölüm herkesin kaderidir.
Yalnızlık ve ölüm onu beklemektedir.
Ölüm uykuya benzer.
Tom'un ölümü önlenebilirdi.
- Tom ölümünü tezgâhladı.
- Tom'un ölümü kendi tezgâhıydı.
- Tom'un ölümü kendi kurgusuydu.
- Tom kendini ölmüş gibi gösterdi.
Hiç kimse ölümü önleyemez.
O, hızla öldü.
Ölümden döndüm.
Her ölüm erken ölümdür.
Datif, genitifin ölümüdür.
Tom ölümden korkmaz.
Aşk ölümden daha güçlüdür.
- Ölüm kalım meselesi.
- Bu bir yaşam ve ölüm meselesi.
Bir insanın ölümü trajedi, milyonlarca kişinin ölümü bir istatistik.
Ben ölümden korkmuyorum.
Tom ölümden korkmuyordu.
devamında ölüme kadar giden bir yolu vardır
Onun ölüm haberini aldık.
Ben onurlu bir ölümü tercih ederim.
Hikaye onun ölümü ile sona erer.
Askerler ölümden kıl payı kurtuldular.
Onun ölümü hepimizi şaşırttı.
Ben ölümden korkuyorum.
Onun ani ölümü bir trajedi idi.
Bu bir ölüm kalım meselesidir.
Ölmekten korkuyor.
Sen bizi ölüme gönderiyorsun.
- Tek çıkış yolu ölüm mü?
- Ölüm müdür tek çıkar yol?
- Ölüm tek çıkar yol mu?
Kendi ölümünü uydurdu.
Sanık ölüm cezasına mahkûm edildi.
Ölmeyi hak etmedi.
O ölmeyi hak etmedi.
Tom ölmeyi hak etmedi.
Ölümün bir örnek teşkil edecek.
Tom kendi ölümünü taklit etti.
Fransızlar orgazma küçük ölüm der.
O, arkadaşının ölümüne yas tuttu.
Ölümün yüzü karşısında güçsüzdü.
Babasının katilinin öcünü aldı.
Ölümden sonra hiçbir şey yok.
Biz ölümden korkuyoruz.
Onlar ölümden korkuyor.
O ölümden korkar mı?
O ölümden korkuyor.
Görünüşe göre, Tom'un ölümü bir intihardı.
Ölüm tek kurtuluş mu?
Bütün trajediler ölümle biter.
Ölümünün ardından azize ilan edildi.
- Genelde ölümü siyahla bağdaştırırız.
- Sık sık siyahı ölümle ilişkilendiririz.
Şair ölümü uykuya benzetti.
Sen onur ve ölüm arasında seçim yapmak zorundasın.
Ölüm dışında her şey için bir çare vardır.
- Ölümden sonraki hayata inanıyor musun?
- Ölüm sonrası yaşama iman ediyor musun?
Ölüm kesin, sadece zaman kesin değil.
Ölüm için can atan kimse sefildir, ama daha sefil olanı ondan korkan kimsedir.
Ölümden korkmuyorum ama ölmekten korkuyorum.
Roman onun ölümünden sonra basıldı.
Onun ölümünden beri on yıl geçti.
Ölmeden önce, o neredeyse görme özürlüydü.
İnsan ölümden kaçamaz.
O, arkadaşının ölümünün intikamını almak için yemin etti.
- Ölüme çare yok.
- Ölümün ilacı yok.
Ölüm kesindir, ama onun zamanı kesin değildir.
Tom ölümle ilgili bir cümle yazdı.
- Tom ucu ucuna ölümden kaçtı.
- Tom güç bela ölümden kaçtı.
O ölene kadar bekar kaldı.
- Onun ölümünden beri on yıl geçti.
- Onun ölümünün üzerinden on yıl geçti.
Senin için ölecektim.
Ölümden önce hayat var mıdır?