Examples of using "Verlockend" in a sentence and their turkish translations:
Ayartıcıydı.
...midesini doldurma fırsatına karşı koyamıyor.
Baktığımız zaman oldukça makul görünüyor
Onun çok çekici olduğunu kabul etmeliyim.
''Çok kışkırtıcı, kendine hakim olamadı.''
Birlikte bir geçmişimiz var, adın çok umut verici
Karaborsadaki finansal değeri altının yaklaşık iki misli olan gergedan boynuzu cezbedici olabiliyor.