Examples of using "Anders" in a sentence and their turkish translations:
Diğer bir deyişle,
Diğer bir deyişle
O, farklı olmak istiyor.
Başka bir yere git.
Bu bütünüyle farklı.
biraz farklı görünebilir.
birazcık farklı
onun dışında ise
Onu başka bir şekilde söyle.
Bu farklıdır.
Her şey değişecek.
Tom farklı.
Onlar farklı.
Sen farklısın.
Herkes farklı şekilde çeker.
O farklı.
Her insan farklıdır.
Biz farklıydık.
Ben farklıyım.
Tom farklıydı.
Bu farklı işler.
Başka bir yere gitmek istiyor musun?
Fikrini değiştirdin mi?
Başka bir yere gitmek ister misin?
Fikrinizi değiştirdiniz mi?
Bu uluyan maymun ise...
Cumhuriyet farklı bir şey olmalı.
sanki biraz daha farklı gibi
Tom bunu farklı bir şekilde görür.
O farklı olmak istiyor.
Farklı görünmek istiyorum.
Tom her zaman farklıydı.
Tom farklı olmak istiyor.
Her birey farklıdır.
Her durum farklıdır.
Farklı görünüyorsun.
O her zaman farklıydı.
O her zaman farklıydı.
- Başka bir yolu yok mu?
- Başka yolu yok mu?
Pizza, soğuk olduğu zaman farklı tada sahiptir.
Tom bunu farklı olarak yapar.
Fikrini değiştireceksin.
Başka bir yere gidemedin mi?
Keşke farklı olsam.
optimist mi, realist mi, yoksa başka bir şey mi?
Ama geceler... ...ayrı bir hikâye.
iyi de neden farklı?
Çünkü herkesin saati birbirinden farklı
Bunu başka şekilde ifade edeyim.
Başka biri yok.
Bugün farklı görünüyorsun.
Farklı olmak istemiyorum.
O bu şekilde olmak zorunda değil.
Açıkçası başka bir yol yoktu.
Tom bugün farklı görünüyor.
Tom başka bir yere gidemedi.
Bu defa o farklı.
Atlar eşeklerden farklıdır.
O başka bir şekilde ifade edilebilir mi?
Farklı şekilde tepki vermeliydim.
Beyzbol kriketten farklıdır.
Tom benden farklı.
Olmayı tercih ettiğin başka bir yer var mı?
Ama bugün durum farklı.
Yaşam şimdi farklı.
Ben farklı şeyler görüyorum.
Biz başka bir yere gidebilir miyiz?
- Başka türlü davranamazlar.
- Başka şekilde davranamaz.
- Başka şekilde davranmayı beceremez.
Bu caddenin başka bir adı vardı.
Tom başka bir yere gitmek istemiyor.
Başka bir şekilde düşünemem.
Şimdi işler oldukça farklı.
Bugün işler çok farklı.
Bunu farklı olarak koyayım.
Başka bir şey yapayım.
- Neyi farklı yapardın?
- Neyi farklı bir şekilde yapardın?
Tom şimdi çok farklı.
Soruyu başka bir şekile koyuyorum.
Başka bir deyişle, Tom yalan söyledi.
Orada hayat farklı.
Başka yolu yok.
Fikrini değiştireceğini umuyorum.
aynı şeyleri farklı şekilde gördüm.
ve soldaki normal kalpten oldukça farklı görünüyor.
O zaman farklı yaklaşmama izin verin.
Onlara Bill Anders katıldı.