Examples of using "Zugeben" in a sentence and their turkish translations:
ve kabul etmeliyiz ki
Tom bunu kabul etmek istemedi.
O bunu kabul etmek istemedi.
O bunu kabul etmek istemedi.
Tom bunu kabul etmeyecek.
- Horladığımı kabul etmek zorundayım.
- Horladığımı kabul etmeliyim.
Hatalı olduğunu itiraf etmelisin.
Meraklı olduğumu kabul etmeliyim.
Senin haklı olduğunu itiraf etmek zorundayım.
Kabul etmeliyim ki Tom güçlü.
Tom hatalı olduğunu kabul etmeyecek.
Ama diğer konular itiraf edin gerçekten kafa kurcalıyıcıydı
Hatalı olduğumu itiraf etmeliyim.
Onun çok çekici olduğunu kabul etmeliyim.
Herkes bunu yapıyor, fakat kimse itiraf etmek istemiyor.
Bir içki sorunu olduğunu kabul etmek istemiyor.
Tom hatalı olduğunu asla kabul etmeyecek.
Bunu beklemediğimi itiraf etmeliyim.
Onu hiç duymadığımı itiraf etmeliyim.
Tom bir içki sorunu olduğunu kabul etmek istemiyor.
İtiraf etmeliyim ki ben iyi bir insan değilim.
Bunu hiç duymadığımı itiraf etmeliyim.
Tom bunu kabul etmeyecek ama onun başı büyük dertte.
Tom kaybetti ama o bunu kabul etmekte isteksiz.
Tom onu nasıl yapacağını bilmediğini itiraf etmek istemiyor.
Sanırım senin ve Tom'un senin kabul etmek istediğinden daha çok ortak yönünüz var.
Tom da ne olduğunu anlamıyor ama o bunu kabul etmeyecek.
Tom Mary'nin haklı, kendisininse hatalı olduğunu kabul etmek istemiyor.
Tom yanlış bir şey yaptığını kabul etmeyecektir.