Examples of using "Außen" in a sentence and their turkish translations:
...bağırsaklarını dışarı iterek...
Kapı dışarıdan kilitliydi.
Kapılar dışarıdan kilitlendi.
Evin dışarısı çok köhneydi.
Bizi dışarıdan ve yukarıdan bölmek
Baktığımız zaman oldukça makul görünüyor
Çorba kaşığı her zaman en sağdadır.
Ben dışarıda bırakılmış hissettim.
Mary dışlanmış hissetti.
Göründüğü kadar iyi tadı yok.
Müşterimiz dışarıdan istenmeyen bakışları önlemek amacıyla iç avlusu olan bir ev inşa etmek istiyor.
Kurumsallıktan uzak,sadece kendi yasaları olan,dışarıya kapalı bir şirket.