Examples of using "Migranten" in a sentence and their turkish translations:
Göçmenlerin çoğu savaş mültecileri.
Göçmenlerin çoğu isimlerini değiştirdiler.
Binlerce göçmen Avrupa'ya ulaşmak için her ay Akdeniz'i geçmeye çalışıyorlar.
Şansölye Merkel tüm Suriyeli göçmenlerin Almanya'ya gelip sığınma başvurusunda bulunmasına izin verileceğini söyledi.
Binlerce göçmen Macaristan'daki Budapeşte'den Avusturya'ya yürümeye karar verdi.