Examples of using "Gelangen" in a sentence and their turkish translations:
Tümülüslerin içerisine girip
Birçok mülteci Avrupa'ya ulaşmaya çalışıyor.
Bu yol seni postaneye götürecek.
Yasak ne zaman uygulamaya girecek?
Bunu kullanabilirsem beni yola kadar indirecektir.
O ürpertici tüyler derinize değerse
toprağa gelir.
Hedefe ulaşmak için bir dolambaçlı yoldan gidin!
Oraya gitmenin başka bir yolu var mı?
Onlar onun Kanada'ya gitmesine yardımcı oldu.
Tom kilitli odaya girmeye çalıştı.
Hadi, araziye girmek için kayalara tırmanmayı deneyelim.
aşağı ulaşmanın yolunu arayacağım.
Peki hangi tarafa gidersek enkaza daha hızlı ulaşırız?
imkânsızlıkları aşan bu hayvanla duyduğum inanılmaz bir gurur vardı.
Adaya ulaşmak onlar için zordu.
Tom'a ulaşmalıyım.
Hiçbir sınır sana ulaşmamın önüne geçemez.
Bunu kullanabilirsem beni yola indirecektir.
Araziye girmek için kayalara tırmanmayı deneyelim.
Eğer bu kapıyı açarsanız, bahçeye ulaşacaksınız.
Birçok mülteci, Avrupa'ya ulaşmak için hayatlarını tehlikeye attı.
Boston'a varmak ne kadar zamanını aldı?
Tom Mary'nin evine gitmek için nehri geçti.
Bırakıldığımız yere göre medeniyetin doğuda olduğunu biliyorum
eğerki bizim teknolojimiz uzaya çıkmak için yeteri seviyeye ulaştığında
Binlerce göçmen Avrupa'ya ulaşmak için her ay Akdeniz'i geçmeye çalışıyorlar.
Dünya'nın dört bir yanında, vahşi hayvanlar yemek çalmak konusunda daha çok hüner göstermeye başlıyor.
Mantık, yanlış sonuca inançla ulaşmanın sistematik bir metodudur.
Bir tekne ile oraya gidebilirsin.
Dağın zirvesine ulaşmayı başardılar, ama geri inerken bir kaza geçirdiler.
Eve gitmek Tom'un neredeyse üç saatini aldı.
Müzeye gitmek için nehre doğru yürü ve oraya geldiğinde sağa dön.
Oraya otobüsle gitmek iki saat alır.
Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.