Examples of using "Jeden" in a sentence and their turkish translations:
Her ay.
Her gün duş alıyor musunuz?
Her gün kahvaltı eder misin?
- Her gün çalışır mısın?
- Her gün koşar mısın?
Her gün İngilizce çalış.
- İnsanlar her gün ölür.
- İnsanlar her gün ölürler.
Her gün çalışır mısın?
Kesinlikle.
Tom herkesi tanıyor.
- Herkes herkesi biliyor.
- Herkes herkesi tanıyor.
Biri herkesi seviyor.
Sen herkesi seversin.
Kesinlikle!
Tom herkesi kızdırır.
Herkesi tanıyorsun.
O herkesi sıkıyor.
Herkesten nefret ediyorum.
O her sabah banyo yapar.
Bunu her gün yapar mısın?
Her gün Fransızca çalışır mısın?
Her gün Fransızca konuşur musun?
- Her sabah tıraş olur musun?
- Her sabah tıraş olur musunuz?
Her gün pilav yiyor musun?
Her gün kahve içiyor musun?
Her gün tıraş olur musun?
O, her sabah banyo yapar.
Buraya her pazartesi gelirim.
- Her cumartesi futbol oynarız.
- Her cumartesi futbol oynuyoruz.
Tom her gün oraya gider.
Her gün televizyon izler misin?
Her gün buraya geliyor musun?
gün geçtikçe ucuzluyor.
Herkes hikaye ile ilgilendi.
Tony her gün koşar mı?
Her ne şekilde olursa olsun onu yap.
O, her an burada olacak.
Biz her gün yıkanırız.
O her sabah duş alır.
Ben her gün kahvaltı yaparım.
- Her sabah kahvaltı yaparım.
- Ben her sabah kahvaltı yaparım.
Trafik kazaları her gün olur.
Ben her gün yüzerim.
Ben her gün duş alırım.
- Buradaki herkesi tanırım.
- Buradaki herkesi tanıyorum.
Tom her an burada olacak.
Tom her sabah duş alır.
O, her sabah banyo yapar.
Her Pazar sabahı onu yaparım.
- Her gün koşarım.
- Her gün çalışırım.
Her gün yürüyüşe çıkın.
Tom her sabah kahvaltı yapar.
Tom her gün yüzer.
Sabahları hep banyo yaparım.
Her gün yürü.
Ben her sabah koşarım.
O her gün olur.
Oradaki herkesi tanıyordum.
Kati her gün içer.
Her gün o koşar mı?
Her gün ağlarım.
Her gece bir duş alırım.
Her gün koşmaya gider misin?
- Tom her gün içer.
- Tom her gün parlatır.
- Tom her gün içki içer.
- Tom her gün kafayı çeker.
Tom her gün koşuyor mu?
Tom her sabah banyo yapar.
Ben her gün koşarım.
Herkesi öpmem!
Herkesi öpmem.
O, herkes için aynı.
Ondan şüphe edilemez.
Babam her gün yürüyüşe çıkıyor.
- O, her sabah gazete okur.
- Her sabah gazete okur.
Babam her gün yürüyüş yapar.
Tom her sabah jogging'e gider.
Kendimi her sabah hasta hissediyorum.
Burada herkesi tanıyor gibi görünüyorsun.
Her pazar kiliseye gider misiniz?
Ona her gün telefon ederim.
Günde on kilometre koşarım.
Onun her an gelmesini bekliyorum.
Biz her gün bunu yapmalıyız.
- O, her sabah gazete okur.
- Her sabah gazete okur.
Babam her sabah koşuya gider.
Pazar hariç her gün çalışır.