Translation of "Kennenlernte" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Kennenlernte" in a sentence and their turkish translations:

Tom hatte langes Haar, als ich ihn kennenlernte.

Onunla ilk tanıştığımda Tom'un uzun saçları vardı.

Ich liebe sie schon, seitdem ich sie kennenlernte.

Onunla tanıştığımdan beri onu seviyorum.

Tom konnte kein Französisch sprechen, als ich ihn kennenlernte.

Onunla ilk karşılaştığımda Tom Fransızca konuşamadı.

- Tom war, was Mädchen betraf, sehr unerfahren, bevor er Maria kennenlernte.
- Tom hatte überhaupt keine Erfahrung mit Mädchen, bevor er Maria kennenlernte.

Tom Mary ile tanışmadan önce kızlara karşı oldukça çaylaktı.

Als ich ihn kennenlernte, dachte ich, er spielt sich auf.

Onunla ilk tanıştığımda onun hava attığını düşündüm.

Mein Bruder mochte sie schon nicht, als er sie kennenlernte.

Erkek kardeşim onunla ilk tanıştığından beri onu sevmedi.

Du bist jetzt schöner als am Tage, als ich dich kennenlernte.

Şu anda seninle ilk tanıştığımız günden daha güzelsin.

Für Tom fing ein neues Kapitel an, als er Maria kennenlernte.

- Tom, Meryem ile buluşunca yeniden doğmuş gibi oldu.
- Tom, Meryem ile tanışınca yeniden doğmuş gibi oldu.

Tom kann den Tag, an dem er Mary kennenlernte, nicht vergessen.

Tom Mary ile tanıştığı günü unutamıyor.

Als ich Tom kennenlernte, war er mit einem Mädchen namens Maria zusammen.

Tom'la tanıştığımda Mary adlı bir kızla çıkıyordu.

An dem Tag, als ich dich kennenlernte, trugst du einen blauen Mantel.

Seninle ilk tanıştığım gün mavi bir ceket giyiyordun.

„Wer ist denn dieser Tom?“ – „Ein charmanter junger Mann, den ich vor ein paar Tagen kennenlernte.“

"Kim bu Tom?" "Birkaç gün önce rastladığım çekici genç bir adam."

Toms erste Frau hatte ihn wie eine Weihnachtsgans ausgenommen, und er war pleite, als er Maria kennenlernte.

Tom'un ilk karısı onu aldattı, ve o, Mary ile tanıştığında beş parasızdı.

- Sie mochte Karl, kaum dass sie ihn getroffen hatte.
- Sie mochte Karl von dem Augenblick an, da sie ihn kennenlernte.

O onunla karşılaşır karşılaşmaz, Charles'ı sevdi.

- Ich erinnere mich an den Tag, an dem ich dich kennengelernt habe.
- Ich erinnere mich an den Tag, an dem ich dich kennenlernte.

Seninle tanıştığım günü hatırlıyorum