Translation of "Haar" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Haar" in a sentence and their turkish translations:

- Dein Haar wird nachwachsen.
- Ihr Haar wird nachwachsen.

- Saçın yine çıkacak.
- Saçların tekrar uzayacak.

- Sie hat langes Haar.
- Er hat langes Haar.

Onun saçı uzun.

Toms Haar wächst.

- Tom'un saçı büyüyor.
- Tom'un saçı uzuyor.

- Sie bürstet ihr Haar.
- Sie bürstet sich das Haar.

O Saçını fırçalıyor.

- Schadet das meinem Haar?
- Ist das schlecht für mein Haar?

Bu benim saçım için kötü mü?

- Anna hat kastanienbraunes Haar; Magdalena aber hat blondes Haar.
- Anna hat kastanienbraunes Haar; Magdalena aber ist blond.

Anna'nın kestane kahvesi saçı var fakat Magdalena'nın sarı saçı var.

- Was für eine Farbe hat ihr Haar?
- Welche Farbe hat sein Haar?
- Welche Farbe hat ihr Haar?

Onun saçı ne renk?

Sie bürstet ihr Haar.

O saçını fırçalıyor.

Ihr Haar wird grau.

Onun saçı ağarıyor.

Paul hat trockenes Haar.

Paul kuru saça sahiptir.

Er hat langes Haar.

Onun uzun saçı var.

Kurzes Haar steht dir.

Kısa saçla iyi görünüyorsun.

Ich liebe Lauries Haar.

Laurie'nin saçına bayılıyorum.

Er hat fettiges Haar.

Onun yağlı saçı var.

Ihr Haar war ungekämmt.

- Onun saçı dağınıktı.
- Onun saçı taranmamıştı.

Maria bürstet ihr Haar.

Mary saçını fırçalıyor.

Er hat lockiges Haar.

Onun kıvırcık saçı var.

Jane hat rotbraunes Haar.

Jane'in kumral saçı var.

Ich habe feuchtes Haar.

Saçım ıslak.

Ihr Haar war durcheinander.

Onun saçı bir karışıklıktı.

Hat er langes Haar?

Onun uzun saçı var mı?

Tom hat lockiges Haar.

Tom'un kıvırcık saçı var.

Gefällt dir mein Haar?

Saçımı beğeniyor musun?

Tom hat graues Haar.

- Tom'un gri saçı var.
- Tom'un saçları kır.

Sein Haar ist ergraut.

- Onun saçı griye döndü.
- Saçı beyazladı.

Ich habe blondes Haar.

Benim sarı saçım var.

Er hat braunes Haar.

- O kahverengi saçlı.
- Onun kahverengi saçı var.

Bürste dir das Haar!

Saçını fırçala.

Emily hat braunes Haar.

Emily'nin kahverengi saçları var.

Er hatte graues Haar.

Gri saçları vardı.

Ihr Haar ist schweißnass.

Onun saçı terden ıslanmıştı.

Sie hatte feuerrotes Haar.

Onun saçları ateş kadar kırmızıydı.

- Was für eine Farbe hat ihr Haar?
- Welche Farbe hat ihr Haar?

Onun saçı ne renk?

Er trägt sein Haar lang.

Onun uzun saçı var.

Langsam verliert er sein Haar.

O, saçını dökmeye başlıyor.

Tom bürstet sich das Haar.

Tom saçını fırçalıyor.

Ich bürste mir das Haar.

Saçımı fırçalıyorum.

Tom färbt sich das Haar.

Tom saçını boyuyor.

Maria hat schönes langes Haar.

Mary'nin uzun güzel saçları var.

Sein Haar ist silber geworden.

Onun saçı gümüş rengine döndü.

Maria hat glattes, glänzendes Haar.

Mary'nin pürüzsüz, parlak saçları vardır.

Geh dir das Haar bürsten.

Saçını fırçalamaya git.

Langsam verliert Tom sein Haar.

Tom saçını kaybetmeye başlıyor.

Sein Haar wurde immer dünner.

Saçı gittikçe inceldi.

Sie bürstete mir das Haar.

- Saçlarımı taradı.
- O benim saçlarımı taradı.

Ich bürstete mir das Haar.

Saçımı fırçaladım.

Sie hat langes, lockiges Haar.

Uzun, kıvırcık saçları var.

Dir geht das Haar aus.

- Saçların dökülüyor.
- Saçın dökülüyor.
- Saçlarınız dökülüyor.
- Saçınız dökülüyor.

Maria hat schönes, dunkles Haar.

Mary'nin güzel koyu saçı vardır.

Maria hat langes, goldenes Haar.

Mary'nin uzun, altın sarısı saçları var.

Du hast sehr schönes Haar.

Saçınız çok güzel.

Mein Haar ist so dreckig!

Saçım çok kirli!

Tom hat rotgefärbtes, schulterlanges Haar.

Tom'un omuz hizasında kırmızıya boyanmış saçları var.

Ich habe zu langes Haar.

Çok uzun saçlarım var.

Sie trägt ihr Haar offen.

O saçlarını açar.

Darf ich dein Haar berühren?

Saçına dokunabilir miyim?

Maria hat dunkles, lockiges Haar.

Mary'nin kıvırcık siyah saçı var.

Toms Haar ist grau geworden.

Tom'un saçı ağardı.

Ich habe sehr langes Haar.

Çok uzun saçım var.

Maria hat sehr langes Haar.

Mary'nin çok uzun saçı var.

Du hast so hübsches Haar!

Saçın çok güzel.

Er bürstet gerade sein Haar.

O kendi saçını fırçalıyor.

Ihr Haar ist sehr kurz.

Onun saçı çok kısa.

Tom fönte sich das Haar.

Tom saçını fönledi.

Tom hat dunkles, lockiges Haar.

Tom kıvırcık siyah saçlı.

Tom hat langes, lockiges Haar.

Tom'un uzun, kıvırcık saçları vardır.

Tom hat sehr langes Haar.

- Tom'un saçı çok uzundur.
- Tom'un saçı çok uzun.

Zerzause mir nicht das Haar!

Saçımı dağıtmayın.

Tom gelte sich das Haar.

Tom saçına jöle çaldı.

Maria hat Blumen im Haar.

Mary'nin saçında çiçekleri var.

Tom hat dichtes blondes Haar.

Tom'un gür, sarı saçları var.

- Sie trug langes Haar letztes Jahr.
- Im letzten Jahr hatte sie langes Haar.

Onun geçen yıl uzun saçı vardı.

- Alice hat eine Blume im Haar.
- Alice hat eine Blume in ihrem Haar.

Alice'in saçında bir çiçek var.

- Tom hat sich das Haar braun gefärbt.
- Tom färbte sich das Haar braun.

Tom saçını kahverengiye boyadı.

- Maria trägt gern Blumen im Haar.
- Maria mag es, Blumen im Haar zu tragen.

Mary saçına çiçekler takmayı sever.

Er hat rotes Haar und Sommersprossen.

Onun kızıl saçı ve çilleri var.

Wir färben uns das Haar braun.

Biz saçımızı kahverengiye boyuyoruz.

Ich färbe mir gerne das Haar.

Saçımı boyamayı seviyorum.

Ihr langes Haar wehte im Wind.

Onun uzun saçları rüzgârda uçuştu.

Ich habe eine Naturkrause im Haar.

Saçım doğal olarak kıvırcık.

Tom sagte, mein Haar gefalle ihm.

Tom saçımı beğendiğini söyledi.

Mary hat eine Blume im Haar.

Mary'nin saçında bir çiçek var.

Du hast eine Feder im Haar.

Saçında bir kuş tüyü var.

Tom ließ sich das Haar schneiden.

Tom saçını kestirdi.

Wie wirst du dein Haar färben?

Saçını hangi renge boyayacaksın?

Maria strich Katrin über das Haar.

Mary Kate'in saçını okşadı.

Maria steckte sich Blumen ins Haar.

Mary saçına bazı çiçekler koydu.

Unterlasse es, mit meinem Haar herumzuspielen!

Saçımla oynamayı bırak.

Tom hat rotes Haar und Sommersprossen.

Tom'un kırmızı saçları ve çilleri var.

Tom hat fein säuberlich gekämmtes Haar.

Tom'un saçı düzgün biçimde taranmıştır.

- Meine Haare sind zu lang.
- Ich habe zu langes Haar.
- Mein Haar ist zu lang.

Saçım çok uzun.

- Tom hat schwarze Haare.
- Tom hat dunkles Haar.
- Toms Haar ist schwarz.
- Toms Haare sind schwarz.

Tom'un saçı siyah.

Sie trägt ihr Haar in einem Knoten.

O, saçını topuz yapar.

Er hat blaue Augen und blondes Haar.

Onun mavi gözleri ve sarı saçı var.