Examples of using "Bevor" in a sentence and their turkish translations:
Yılbaşı çok yakında.
Tom ömür boyu hapis ile karşı karşıya.
Konuşmadan önce lütfen elini kaldır.
Cevaplamadan önce dikkatlice düşün.
Girmeden önce kapıyı çal.
...güneşin sıcağının tadını çıkarma vakti.
Cevap vermeden önce elini kaldır.
Tom cevap vermeden önce tereddüt etti.
Kış tatili çok yakında.
Soğumadan ye istersen.
Unutmadan önce, onu not alın.
Ayrılmadan önce pencereyi kapat.
- Polisi aramadan önce defol buradan.
- Ben polisi aramadan buradan defol.
Gitmeden önce bir şey yemelisin.
Bu, mektubunuzu almadan önce oldu.
İnsanlar keyfi kaybettiğinde ona giden geçitler topluyorum.
Brezilya'daki darbeyi duyurdu. HALKIN DEVRİMCİ ORDUSU
O, ambulans gelmeden önce öldü.
Karanlık olmadan eve gel.
Durana kadar otobüsten inme.
Onlardan önce uzun bir kış vardı.
Parlak bir gelecek onun önünde uzanıyor.
O durana kadar trenden inme.
Ben oraya varmadan önce o öldü.
Çıkmadan önce beni ara.
Tren durmadan önce kapıyı açma.
Birini öldürmeden önce Tom'u bulun.
- O, bazen yanıtlamadan önce tereddüt eder.
- O bazen cevap vermeden önce tereddüt ediyor.
Tom ambulans gelmeden önce öldü.
- Dondurmanı erimeden önce ye.
- Dondurmanızı erimeden önce yiyin.
Karanlık çökmeden dönmüş ol.
İki kere ölç, bir kere kes.
Seni dışarı atmadan önce defol git buradan.
Mary, Tom doğmadan önce öldü.
Tom, Mary doğmadan önce öldü.
Yardım gelmeden önce Johnston kan kaybından öldü.
O ben varmadan önce o öldü.
Tom konuşmadan önce düşünmez.
Tom buraya taşınmadan önce nerede yaşıyordu?
Cevaplamadan önce dikkatlice düşün.
Lütfen gelmeden önce ara.
Yemeden önce elmayı soy.
- Başka işe geçmeden önce bunu yap.
- Başka bir şey yapmadan önce bunu yap.
Çıkmadan mutlaka karnını doyurmalısın.
Polis gelmeden önce parayı al!
ancak bu yeni yöntemleri uygulamadan önce
Ayrılmadan önce ateşi söndürdüğünden emin ol.
Biz gitmeden önce niçin bir tane almadın?
Lütfen girmeden önce kapıyı çalın.
Soğumadan önce çorbanı ye.
Onlar seni burada görmeden önce git buradan.
Babam eve gelmeden önce uykuya daldım.
Ben varmadan önce o ölmüştü.
Hava soğumadan önce yemeğimizi yiyelim.
Kahven soğumadan kahveni iç.
daha hasta olduğunuzu hissetmeden önce bile.
O beni görmeden önce onu gördüm.
O beni görmeden önce onu gördüm.
- Tom cevap vermeden önce bir an duraksadı.
- Tom cevap vermeden önce bir an tereddüt etti.
O beni görmeden önce Tom'u gördüm.
Biz başlamadan önce herhangi bir sorunuz var mı?
Sen gitmeden önce posta gelir.
Hava kararmadan önce eve gel.
Castro ölmeden önce Küba'ya gitmek istiyorum.
- Dışarı gitmeden önce dinleneceğim.
- Dışarı çıkmadan önce dinleneceğim.
Ağzını açmadan önce düşün.
Tom, ölmeden önce bunu bana verdi.
Ben gelmeden önce Tom gitti.
Gitmeden önce kapıyı kapatın.
Buraya gelmeden önce Tom'u aradım.
Tom'un babası o doğmadan önce öldü.
Hava kararmadan önce eve dön.
Bu ben doğmadan önce inşa edilmiştir.
Hava kararmadan dönmelisin.
Odaya girmeden önce kapıyı tıklat.
Ben her zaman yatmadan önce banyo yaparım.
Tom Mary uyanmadan önce kahvaltı yemeyi bitirdi.
Gitmeden önce onu arayacağım.
Gitmeden önce başka bir şey yemek ister misin?
Gelmeden önce niçin telefon etmedin?
Yemeden önce eti doğramalısın.
Tom'un bisikleti o onu kırmızıya boyamadan önce maviydi.
Tom parti bile başlamadan önce tamamen sarhoştu.
Pekâlâ, başlamadan önce bunu atacağım.
doğduğum ülkeye ne yaptığını anlamamdan önce.
Şafak sökmeden daha çok avlayacak.
biz onları kırmadan hastaneye gitmeye
dünyada yeryüzüne çarpmadan önce hava infilak etti
Ben bu yorumu görmeden önce telefonum çaldı
Moselle Ordusu'ndaki bir süvari tugayının komutasıyla,
- Gitmeden seni görmek istiyorum.
- Ayrılmadan önce sizi tekrar görmek isterim.
Lütfen dışarı çıkmadan önce kapıyı kilitle.
Yağmur yağmadan önce çamaşırı içeri alacağım.
Ben gelmeden önce iş tamamlanmıştı.