Examples of using "Als" in a sentence and their turkish translations:
hem bireysel olarak hem de toplum olarak,
Mary, gençken çocuk bakıcısı olarak çalışmış.
ondan daha iyiymişim
onları yem olarak kullanır
64 milyarlık kurumsal vergi ödedi;
yönetici öğretmen olduğu içinde
hem bireysel hem de toplu olarak,
O, bir komi olarak çalışmaktadır.
Kim önce gitmek ister?
- Geç olması hiç olmamasından daha iyidir.
- Geç olsun da güç olmasın.
Mary model olarak çalışıyor.
Fransa'nın başbakanı olan Bakanlar Kurulu Başkanı olarak görev yaptı.
Tom bar fedailiği yapıyor.
Tom bir yazılım mühendisi olarak çalışıyor.
Öğretmen olarak çalışıyorum.
Betty sonuncu geldi.
Misafır olarak geliyorsun, arkadaş olarak dönersin.
Hiç yoktan iyidir.
onları yemek olarak kullanır
sonra aniden tersine döndü.
Mahari odamdan çıkarken,
bizimkinden daha fazla
onun dışında ise
kıtalar ayrılırken
Toplum olarak biz
2008'de yaşadığımız krizden katlarca kez fazla
.
Cumhurbaşkanlığı için aday ol.
reddetmesine rağmen , vasıfsız olduğunu
O, sanki hastaymış gibi görünüyor.
O bir şair olarak değil, bir şarkıcı olarak ünlüdür.
Sırada ne var?
Ben senden daha güzelim.
Hem Tom hem de Mary mankenlik yapıyor.
Sen Tom'dan daha zekisin.
Sen benden daha cesursun.
Sen Tom'dan daha iyisin.
Tom senden daha güçlü.
Ben senden daha yaşlı mıyım?
Ben sizden daha uzun boyluyum.
- Sen Tom'dan daha kötüsün.
- Tom'dan betersin.
Senden daha kısayım.
Ben senden daha güçlüyüm.
- O senden daha güçlüdür.
- O sizden daha güçlüdür.
O benden daha iyi bir piyanisttir.
Bu bilgiyi bir rehber veya bir öngörü amacıyla
bir satın alıma gönüllü oldum.
Çin'den daha açık ve özgür olması gereken toplumlarda
O onlardan daha zeki.
O benden daha bilgedir.
Portakallar limonlardan daha tatlıdır.
Bu, yeterli miktardan daha fazla.
O benden daha genç.
Kadınlar erkeklerden daha zekidirler.
O benden daha zekidir.
- Lafla peynir gemisi yürümez.
- Söylemek yapmaktan kolaydır.
- Söylemesi kolay, yapması zor.
- Dile kolay.
Ben senden daha güzelim.
Korunma tedaviden daha iyidir.
Siz Tom'dan daha iyisiniz.
Çocukken güzel şarkı söylerdi.
Sen Tom'dan daha uzun musun?
- Tom Mary'den daha zekidir.
- Tom Mary'den daha akıllı.
Onlar bizden daha hızlı.
Futbol tenisten daha popüler.
- Sen ondan daha uzun boylusun.
- Siz ondan daha uzun boylusunuz.
- Sen ondan daha uzunsun.
Tokyo'dan daha küçük.
- Köy hayatı şehir hayatından daha sağlıklıdır.
- Kırsal yaşam kent yaşamından daha sağlıklıdır.
Uyandığımda, kar yağıyordu.
Okumak yazmaktan daha kolaydır.
Seninki benden daha büyük.
doğrusal, amaca yönelik bir süreç olarak tanımladık.
Ben doğana kadar
ve o bir pislikmiş gibi.
Amerika kıtasında çok sıra dışı kabul edildik.
bir hastalık gibi ele almalıyız.
okyanuslara göre çok sığdır
Ay'dan daha önce
daha sonra ne mi oldu?
bu hareketler sonucunda ise
yani aslında halk olarak
insanoğlu olarak
karıncalar bereket olarak görülür.
hediye ekonomisinin bir parçası olarak görüyor.
Bu işe arama motoru olarak başladı.
- Söylemek yapmaktan daha kolaydır.
- Söylemesi kolay, yapması zor.
- Dile kolay.
O, bir dişçi olarak çalışır.
O, şüpheli görünmüyordu.
- O, hayalet yazar olarak çalışıyor.
- O, başkası adına yazı yazıyor.
- Bir satıcı olarak çalışıyorum.
- Tezgâhtar olarak çalışıyorum.
O bir jimnastik öğretmeni olarak çalışmaktadır.
Ben olmaktansa onun olması daha iyi.
O bir masaj terapisti olarak çalışır.
Çok da umurumdaydı!
İlk ben gidiyorum.
Mary yarı zamanlı hemşirelik yapıyor.
- Sırada ne var?
- Sıradaki ne?