Examples of using "Heftigen" in a sentence and their turkish translations:
Derin bir acı hissettim.
Dün şiddetli yağmur vardı.
Dün gece şiddetli bir yağmur vardı.
Düşman öfkeyle saldırdı.
Tom ve onun sincabı büyük bir kavga ettiler.
Düşmana karşı şiddetli bir taarruza geçtiler.
Şiddetli yağmur yağıyor bu yüzden zemin çok çamur.
Bu büyük sorun olabilir.
Sağanak yağışa rağmen hastanedeki dostunu ziyaret etti.
Yoğun yağmur nedeniyle sırılsıklam oldum.
Ağır trafik gürültüsü beni bütün gece uyanık tuttu.
Nehir sağanak nedeniyle çabucak taştı.
Sırtımda kötü bir ağrı var.
Tren yoğun kar yağışı nedeniyle ertelendi.
Maç şiddetli yağmur nedeniyle iptal edildi.