Examples of using "Hatten" in a sentence and their turkish translations:
- Biz haklıydık.
- Haklıydık.
Ortak hiçbir noktamız yoktu.
Onların farklı fikirleri vardı.
Kızılderililer açtı.
Bazılarının şansı yaver gitmiş.
- Biz haklıydık.
- Haklıydık.
Biz kârlı çıktık.
- Onlar haklıydı.
- Haklıydılar.
Biz kavga ettik.
Hatalıydık.
Onlar şanslıydı.
- Herkes açtı.
- Herkesin karnı açtı.
Biz ona sahip miydik?
Şansımız yaver gitti.
Bizim şüphelerimiz vardı.
Onlar korktular.
Korkmuştuk.
Bir sürü mobilyamız vardı.
Hiç sırrımız yoktu.
Biz çok şanslıydık.
Onların hiç parası kalmamıştı.
Herkes gerçekten çok korkmuştu.
Onların kısıtlı olanakları vardı.
bir fotoğrafları çıkmıştı
Bir şartları vardı
muhtemelen hepsi vardı
- Herkes zor zaman geçirdi.
- Herkesin zor zamanları olmuştur.
Bizim hiç içme suyumuz yoktu.
Bizim bir anlaşmamız vardı.
- Çok eğlendik.
- Çok keyif aldık.
Onların çok zamanı vardı.
Onlar korkmadılar.
Şanslı değildik.
Üç uçağımız vardı.
- Fikir ayrılığı yaşadık.
- Görüş ayrılığı yaşadık.
Herkes onu tanımıştı.
Onların bir tekneleri vardı.
Hiç paramız yoktu.
Onların bir seçeneği yoktu.
Bunu umuyorduk.
Onların bir toplantısı vardı.
Bizim bazı sorularımız vardı.
Eğlendik.
Korkmadık.
Elimize fırsat geçmedi.
- Onların yedi çocukları vardı.
- Onların yedi çocuğu vardı.
- Onların yedi çocuğu oldu.
Çok açtılar.
Aç değildiler.
Bizim nedenlerimiz vardı.
Bir planımız vardı.
Balkabağı oyma partisi yaptık.
Seçeneğimiz yoktu.
Şüpheciler haklıydı.
Dün eğlendik.
Beklenmedik ziyaretçilerimiz vardı.
Biz gerçekten korkuyorduk.
Hiç şüphemiz olmadı.
Birçok çocukları oldu.
Birçok Amerikalı hâlâ savaş sırasında biriktirdikleri paraya sahipti.
koroner plak rahatsızlığı yaklaşık yüzde beş azalma gösterdi.
Eğleniyorlardı.
Hayallerini gerçeğe dönüştürerek ilerlediler.
O günlerde belgelerin kalitesi
bir oyunumuz daha vardı istop
Houston, bir sorunumuz var.
Bizim fırtınalı bir zamanımız oldu.
Hafif bir düşünce farkımız vardı.
Bizim çok fazla sorunumuz yoktu.
- Yiyecek bir şeyleri yoktu.
- Onların yiyecek bir şeyi yoktu.
Onların sadece bir çocuğu vardı.
Dün hoş bir hava geçirdik.
Bizim gizli bir toplantımız vardı.
Biz hoş bir akşam geçirdik.
Onlar bir zamanlar birbirlerine yardım etmişlerdi.
Onlar işi bitirtti.
Fena halde suya ihtiyaçları vardı.
Onlar hararetli bir tartışma yaptılar.
Onunla eğlendik.
Onların alternatif enerji kaynakları yoktu.
Onlar gergin bir tartışma yaptılar.
Bugün matematikten sınav olduk.
Biz iyi bir sohbet ettik.
Amerikalı kadınların oy verme hakkı yoktu.
Biz kısmen haklıydık.
Kutlayacak çok şeyimiz vardı.
Onlar senden korktular.
Her evin bir bahçesi vardı.
Dün bir yangın tatbikatı yaptık.
Bizim biraz suyumuz vardı.
Birlikte çok eğlendik.
Dansını sevdim.
Diğerleri çok şanslı değildi.
Onların yeterli paraları yoktu.
Bazı sert kışlar yaşadık.
Bazı dikkat çekici sonuçlar elde ettik.