Examples of using "Begannen" in a sentence and their turkish translations:
Konuşmaya başladık.
geçmişte bir arkadaşa bakıp çıkacaktım ile başlayıp günümüze kadar gelişerek gelen yalanlar
Komünist Parti'ye, Yahudilere
Ciddi bir konuşmaya girdik.
Herkes bayrağını sallamaya başladı.
Üçü birden gülmeye başladılar.
- Çocukların ikisi de ağlamaya başladı.
- Her iki çocuk da ağlamaya başladı.
Onlar tepeye tırmanmaya başladılar.
Amerikan işçileri protesto etmeye başladı.
Tom'un güç antrenmanı sonuçları göstermeye başladı.
daha sonrasında ise bunlar ayrılmaya başladı birbirlerinden
medya da haberler türemeye başladı
Yapraklar kızarmaya ve sararmaya başladı.
Biz yeni bir proje üzerinde başladık.
Bilimciler bu soruların yanıtlarını bulmaya başladılar.
Ağaçların yaprakları kızarmaya başladı.
eyaletler, her çalışanın maaşından bir paya el koydular.
Fakat sınırlamalar başladığında ve şirketler kapandığında,
İnsanlar ayağa kalktı ve şarkı söylemeye başladı.
Onların mali sorunları, yılın ikinci yarısında başladı.
Düşmana karşı şiddetli bir taarruza geçtiler.
Whatsapp grupları Face grupları ve Twitter bununla çalkalanmaya başladı
30 Mart'ta saldırılarına Kuzey.
Ansızın büyük yağmur damlaları karanlık gökyüzünden düşmeye başladı.
Onlar parkta bir bankta oturdu.
Tokyo'da yeni bir tür araba satmaya başladılar.
O, fıkrayı anlattığında biz gülmeye başladık.
Herkes çiftler oluşturdu ve dans etmeye başladı.
Avrupalılar, Amerikaları 15. yüzyıl sonunda keşfetmeye başladılar.
Biz tam yemeğimize başlıyorken o çıkageldi.
bir süre sonra bu davalılar masraf yapmamak için beraber gidip gelmeye başladılar
Ancak daha sonra, bir tesadüfi keşifle uyarılan arkeologlar,
Deniz blokajları kıtlığa neden olmaya başlamıştı. Avrupa'da yiyecek ve yakıt ...
Olaydan sonra, onların arkadaşları ve yakınları onları daha seyrek ziyaret etmeye başladı.
çığır açacak keşiflerin ilk adımını ortak noktada buluşturuyor.
Gezegenimiz çevresinde yörüngedeki uydular tüm dünyadaki küçük alıcı birimlerine,
Soult daha sonra güneye yürüdü ve kendisini Portekiz kralı olarak taçlandırmayı
Radyo önümüzdeki deprem hakkında bizi uyardı ve eşyalarımızı toplamaya başladık.
Sarah'nın genç arkadaşları korkmaya başladı. Sadece o soğukkanlılığını korudu ve arkadaşlarını rahatlattı.
İki erkek çocuk birbirlerini suçlamaya başladı.