Translation of "Feindliche" in Turkish

feindliche Zentrum.

ana saldırıyı emanet etti

Sie versuchten, die feindliche Linie zu durchbrechen.

- Düşman hattını yarıp geçmeyi denediler.
- Düşman hattını zorla geçme girişiminde bulundular.

Der feindliche Angriff hielt den ganzen Tag an.

Düşman bütün gün saldırısına devam etti.

Befehle transkribierten, Berichte einreichten und Informationen über sammelten feindliche Streitkräfte…

emirleri yazıya döktü, raporları dosyaladı ve istihbaratı topladı. düşman kuvvetleri…

Kauften Zeit für Napoleons entscheidenden Schritt gegen das feindliche Zentrum.

Napolyon'un düşman merkezine karşı kararlı hamlesi için zaman kazandı.

Sowie über die neuesten Berichte über feindliche Bewegungen von Spähern, Spionen und Gefangenen.

ayrıca izciler, casuslar ve mahkumlardan gelen düşman hareketleri hakkındaki en son raporlar.

Aber der Plan, dass er in Bautzen auf die feindliche Flanke fallen sollte, ging schief.

Ancak, Bautzen'de düşmanın kanadına düşme planı ters gitti.

Dann stabilisierte sich seine Linie, Davout ging in die Offensive ... und führte die feindliche Armee in die Flucht.

Sonra hattı stabilize oldu, Davout saldırıya geçti ... ve düşman ordusunu bozguna uğrattı.