Examples of using "Enormes" in a sentence and their turkish translations:
- Onun büyük bir potansiyeli var.
- O büyük bir potansiyele sahip.
Tom muazzam bir potansiyele sahiptir.
Bu muazzam bir toplumsal sorun ve
Yani bu kadar rastlantı muazzam bir şans gerektiriyor
Bütün bir popülasyonun tek bir yerde olması çok büyük bir risk.
Almanlar, Avrupa Birliği ve onun kurumlarına büyük bir bağlılık gösteriyor.