Translation of "Europäische" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Europäische" in a sentence and their turkish translations:

Großbritannien verlässt die Europäische Union.

İngiltere, Avrupa Birliği'ni terk ediyor.

Die Stadt hat eine europäische Atmosphäre.

Şehrin bir Avrupa havası var.

Ist eine gemeinsame europäische Identität möglich?

Ortak bir Avrupa kimliği mümkün mü?

Mein Hauptfach ist europäische Geschichte des Mittelalters.

Esas branşım orta çağ Avrupa tarihidir.

Darüber hinaus sagen amerikanische und europäische Beamte das

Üstelik Amerikalı yetkililer ve Avrupalı yetkililer ise şunu söylüyor

Einige europäische Länder gehören nicht zur Europäischen Union.

Avrupa'daki bazı ülkeler, Avrupa Birliği'nin bir parçası değildirler.

Tom sieht gerne amerikanische Filme, Maria dagegen europäische.

Tom Amerikan filmlerini seviyor ama Mary Avrupa filmlerini sever.

Weil die Europäische Union nichts für ihn getan hätte.

çünkü AB onun için hiçbir şey yapmamıştı.

Sie glaubt, dass europäische Wagen besser seien als amerikanische.

O, Avrupa arabalarının Amerikan arabalarından daha iyi olduğunu düşünüyor.

Amerikanische Städte sind nicht so dicht besiedelt wie europäische.

Amerikan şehirleri, Avrupa şehirleri kadar yoğun değildir.

Großbritannien hat für den Austritt aus der Europäische Union gestimmt.

İngiltere Avrupa Birliğini terk etmek için oy kullandı.

Die Griechen haben eine europäische Mentalität und dabei eine eindeutig russländische Handlungsweise.

Yunanlar Avrupai düşünce yapısına sahip olmalarına rağmen eylemsel olarak bariz bir şekilde Ruslar’a benziyorlar.

Die Deutschen zeigen ein enormes Engagement für die Europäische Union und deren Institutionen.

Almanlar, Avrupa Birliği ve onun kurumlarına büyük bir bağlılık gösteriyor.

Die Europäische Union entstand aus dem Wunsche heraus, über die deutsch-französische Feindschaft hinauszuwachsen.

Avrupa Birliği Fransız-Alman düşmanlığı üzerinde yükselmek için bir arzunun bir sonucu olarak oluşturuldu.

Russland, die Europäische Union und die USA beschuldigen einander, sich in die inneren Angelegenheiten der Ukraine einzumischen.

Rusya, Avrupa Birliği ve ABD; birbirlerini Ukrayna'nın iç işlerine müdahale etmekle suçluyorlar.

Angst vor Immigration ist einer der Gründe, warum Großbritannien dafür votiert hat, die Europäische Union zu verlassen.

Göç ile ilgili kaygı Büyük Britanya'nın Avrupa birliğinden ayrılmak için oy verme nedenlerinden biridir.

Europäische Wissenschaftler haben einen möglicherweise bewohnbaren Planeten entdeckt, der Proxima Centauri, den unserem Sonnensystem nächsten Stern, umkreist.

Avrupalı ​​bilim adamları, güneş sistemimize en yakın yıldız olan Proxima Centauri'nin çevresinde dolanan potansiyel olarak yaşanabilir bir gezegen keşfettiler.

Die Logik und der gesunde Menschenverstand legen nahe, dass Russland, die Europäische Union und die Vereinigten Staaten gemeinsam handeln müssen.

Mantık ve sağduyu Rusya, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletlerinin birlikte hareket etmesini öneriyor.

Die Europäische Union hat 23 offizielle Sprachen, theoretisch gleichberechtigte, aber in der Praxis nur 3 Arbeitssprachen: Englisch, Französisch und Deutsch.

Avrupa Birliği'nin teorik olarak aynı haklara sahip 23 resmi dili var ama uygulamada yalnızca üç dil işliyor: İngilizce, Fransızca ve Almanca.

In seinem Aufsatz "Esperanto - eine europäische oder asiatische Sprache" hat Claude Piron die Ähnlichkeiten zwischen Esperanto und dem Chinesischen aufgezeigt, und so die Auffassung, Esperanto sei rein eurozentrisch, widerlegt.

"Esperanto: Avrupa veya Asya dili" denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu.

Der 26. September ist der Europäische Tag der Sprachen. Der Europarat möchte die Aufmerksamkeit für das mehrsprachige Kulturerbe Europas schärfen, die Entwicklung der Mehrsprachigkeit in der Gesellschaft fördern und die Bürger ermutigen, Sprachen zu lernen. Tatoeba begünstigt als ein leicht zugängliches Lernmedium und als eine lebendige Gemeinschaft in einer sehr praktischen Weise das Erlernen von Sprachen und deren Wertschätzung.

Eylül ayının 26'sı Avrupa Diller Günü'dür. Avrupa Konseyi, Avrupa'nın çokdilli mirasına dikkat çekip, çokdilliliğin toplum içinde gelişimini teşvik ederek vatandaşları farklı dilleri öğrenmesi için yüreklendirmek istiyor. Tatoeba, kullanımı kolay bir öğrenme aracı olarak etkin bir katılımla bu dilleri öğrenme ve bundan zevk alma olanağı sağlıyor.