Examples of using "Eifersucht" in a sentence and their turkish translations:
Cinayetin nedeni kıskançlıktı.
Kıskançlık olmadan sevgi yoktur.
O kıskançlıktan yanıp tutuşuyordu.
Onun kıskançlığına tahammül edemem.
kıskançlık da işlendi bu filmde
Aşk ve kıskançlık bir aradadır.
Aşırı kıskançlık beraberinde sahip olma isteği ve güvensizlik getirir.
Kıskançlık tüm insan duygularının en yıkıcı olanlarından biridir.
Berthier, kıskançlıkları ve kinleri ile de ünlüydü: Ney'in yetenekli genelkurmay başkanı Jomini'ye