Examples of using "Hand" in a sentence and their turkish translations:
El ele gittiler.
El ele yürüyor musunuz?
Anlaşalım.
Elini kaldır.
Aşk ve kıskançlık bir aradadır.
Yeni evli çift el ele yürüdü.
Teori ve pratik el ele gitmeli.
Elimi tut.
- Dürüst olalım.
- Dürüst olalım!
Elini aç.
Elimi tut.
Sağ elinizi kaldırın.
Elini ver bana.
Sol elinizi kaldırın.
Anaokulu çocukları parkta el ele yürüyordu.
Elini tutmak istiyorum.
Bir el diğerini yıkar.
- Tom'un elini bırakmıştım.
- Tom'un elini bıraktım.
Elimin tam kenarından ısırdı.
- O benim elimi tuttu.
- O, elimi tuttu.
John'un eli temiz.
O, elime dokundu.
Elime dokundu.
O, elimden yakaladı.
O onun elini yakaladı.
O onun elini tuttu.
O elini kaldırdı.
O, elimden yakaladı.
Elimi bırak.
- Onunla tokalaş.
- Onunla el sıkış.
- Sağ kolunuzu kaldırın.
- Sağ kolunu kaldır.
Tom, Mary'nin elini yakaladı.
Tom elime dokundu.
Tom elimi tuttu.
Lütfen elimi bırak.
O elini kaldırdı.
Elimi öptü.
Bana sağ elini göster.
Gerçekten elini tutmak istiyorum.
Güç ve para ayrılmaz.
Onun elinde çiçekler var.
Tom yöneticiyle el sıkışıyor.
Elinde ne var?
- Bunu elle mi diktin?
- Bunu elinle mi diktin?
Sadece elinizi kaldırın.
Elimi tut,
Bir elin parmakları kadar.
Elim yerinde duruyor.
bu işe bir el atar
Ve bütün elimi kapladı.
Benim sağ elim uyuşmuş.
O, sıkıca elime tutundu.
Elimi sıktı.
Tom elini uzattı.
Elini indir.
Tokalaştık.
Tom herkesle tokalaştı.
Tom sağ elini kaldırdı.
Neden onun elini tutuyordun?
Neden onun elini tutuyordun?
Sol elim uyuşuk.
Elimi öpebilirsin.
- Sen beni kollarsan ben de seni kollarım.
- Sen beni kolla ben de sen, kollayayım.
- Al gülüm ver gülüm.
Elini tutabilir miyim?
O, onunla tokalaştı.
Tom utangaç bir biçimde elini kaldırdı.
Mary utanarak elini kaldırdı.
Elde beş parmak vardır.
Elini tutabilir miyim?
O onu eliyle götürdü.
Bana yardım edebilir misin?
Lütfen elimi bırakma.
En son ne zaman birisiyle el ele dolaştın?
O, elinde bir çiçeğe sahiptir.
Tom Mary'nin elini öptü.
Bardak onun elinden düştü.
Elimin tam kenarından ısırdı.
elimizi bu şekilde yapalım
Mary onu elinde tarttı.
Hayır, o ikinci el.
O beni elimden tuttu.
Ona evlenme teklif edeceğim.
O, sol elini yaktı.
O, belediye başkanı ile tokalaştı.
O, elini kaldırdı ve gülümsedi.
Tom'la tokalaşmak istiyorum.
Sadece onun elini tutmak istiyorum.
Her şey çok önceden hazırlanmıştı.
Tom elimi öptü.
Tom kendisiyle evlenmemi istedi.
Onun elinde bir şeyi var.
O, sol eliyle yazı yazar.