Examples of using "Ohne" in a sentence and their turkish translations:
Tedbirden vazgeçmeden, korkmadan ama hafife de almadan
Sürekli dua edin.
- Bensiz git!
- Ben olmadan git!
Şüphesiz.
Şaka bir yana!?
Yorumsuz.
- Emek yoksa yemek de yok.
- Zahmet yoksa kazanç da yok.
- Emek olmadan yemek olmaz.
Bensiz yemek yeme.
Zarafeti olmayan güzellik kokusu olmayan bir gül gibidir.
Susuz yaşam yoktur.
Tom, nerede olduğunu bilmeden düşünmeden koştu.
Kusursuz bir arkadaş arayan, arkadaşsız kalır.
Yaşamak özlemsiz, özlem sevgisiz ve sevgi sensiz olmaz!
Su olmadan hayat olmaz.
Ama pala olmadan.
Ama fire vermeden
ediyorlardı.
- Bensiz git.
- Bensiz gidin.
- Ben olmadan git.
- Ben olmadan gidin.
Buzsuz çay.
Havasız ölecektik.
Kusursuz dost arayan dostsuz kalır.
Tom bensiz gitti.
Bensiz ne yapardın?
Bizsiz ne yapardın?
Sensiz gitmiyoruz.
Herhangi bir yardım olmadan bunu yapabilir misin?
Sensiz ne yaparım?
Sensiz ben hiçim.
Şarapsız bir yemek güneşsiz bir gün gibidir.
Animesiz dünya Internet erişimi olmayan bir çamaşır makinesi gibi olurdu.
Hiç sırrı olmayan bir kadın kokusu olmayan çiçeğe benzer.
Bıyıksız bir öpücük tuzsuz bir yumurta gibidir.
Cesaretsiz mutluluk veya mücadelesiz erdem yoktur.
Bensiz başlama.
Onu sensiz yaptım.
Kitapsız bir oda, ruhsuz bir beden gibidir.
Dinsiz bilim topal, bilimsiz din ise kördür.
Bıyıksız bir öpücük bir kase tuzsuz çorba gibidir.
Onu sensiz yapabilirim.
Çilleri olmayan bir yüz yıldızı olmayan bir gökyüzü gibidir.
Çiçekler su olmadan ölür.
O onu kolayca kabul etti.
Sensiz ben hiçim.
Dinsiz bir toplum, pusulasız bir gemi gibidir.
Hanımefendisi olmayan bir şövalye yapraksız bir ağaç gibiydi.
Hayvansiz bir ev çiçeksiz bir bahçe gibidir.
Hayalsız bir hayat çiçeksiz bir bahçe gibidir.
farkında bile olmadan
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın
O insanlar korkmadan canı pahasına
Zahmet yoksa kazanç da yok.
Onlar ayakkabısız koşuyorlar.
Tom eyersiz ata bindi.
Hiç endişem yok.
Affedersiniz, wasabisiz lütfen.
Oksijen yanma için gereklidir.
İstisnasız hiçbir kural yoktur.
- Sorun yok!
- Sorun değil.
- Sorun yok.
Kıskançlık olmadan sevgi yoktur.
O bir varisi olmadan öldü.
- O bir varis olmadan öldü.
- O bir varis bırakmadan öldü.
Aralıksız yağıyor.
Su yoksa, hayat da yoktur.
Acısız aşk olamaz.
Düşünmeden hareket ettim.
O, düşünmeden hareket etti.
Düşünmeden hareket etti.
O ehliyetsiz araç kullanıyor.
Sebep yokken güldü.
Tom düşünmeden hareket etti.
Azimsiz başarı yoktur.
Tom sebepsiz güldü.
O durmadan yemek yiyor.
Tom mirasçı bırakmadan öldü.
- Tom bir yastık olmadan uyudu.
- Tom yastıksız uyudu.
En ufak şüphe olmadan!
Tom ehliyetsiz araba sürüyor.
Hiçbir şey sebepsiz olmuyor.
- Tom aksansız konuşuyor.
- Tom aksan olmadan konuşuyor.
Bunu sen olmadan yapamam.
Çatısız duvarlar olabilir ama duvarlar olmadan çatı olmaz.
O tereddüt etmeden kabul etti.
Onlar bizsiz ne yaparlardı?
Sensiz yaşayamam.
Bunu sensiz yapamam.
Sensiz ne yapardık?
Bensiz peynirli kek mi yiyorsun?
Biz bunu sen olmadan yapamayız.
Yardımın olmasaydı boğulurdum.
Sen susuz yaşayamazsın.
Hayatım sensiz anlamsız olurdu.
Kitapsız bir ev penceresiz bir oda gibidir.
Onlar bizsiz ne yaparlardı?
Bunu sen olmadan yapamam.