Examples of using "Tolérance" in a sentence and their turkish translations:
Bu okulun kuralları çok katı.
Doğal olarak da reddetmeye karşı yüksek tolerans sahibidirler.
fakat İslamiyet hoşgörü dini değil miydi?
Tolerans kötülüğe uygulandığında bir suç olur.
güzelliği hoşgörüyü bozuyorsunuz. Yapmayın!
onların bize yıllardır bahsettiği güzellik, hoşgörü dini değilmiş bakın Müslümanlık diyorlar
Ben buraya dünyada Birleşik Devletler ve Müslümanlar arasında yeni bir başlangıç noktası aramak için geldim; biri karşılıklı ilgi ve karşılıklı saygıya dayalı; biri Amerika ve Müslümanın münhasır olmadığı ve rekabet içinde olması gerekmeyen gerçeğine dayalı.Bunun yerine onlar örtüşürler ve ortak prensipleri paylaşırlar - adalet ve ilerleme prensipleri tüm insanların hoşgörü ve haysiyeti.