Translation of "Tolérance" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Tolérance" in a sentence and their turkish translations:

Cette école pratique la tolérance zéro.

Bu okulun kuralları çok katı.

Ils ont naturellement une tolérance élevée face au rejet.

Doğal olarak da reddetmeye karşı yüksek tolerans sahibidirler.

Mais la tolérance à l'islam n'était-elle pas une religion?

fakat İslamiyet hoşgörü dini değil miydi?

La tolérance devient un crime lorsqu'elle est consacrée au mal.

Tolerans kötülüğe uygulandığında bir suç olur.

Vous perturbez la beauté et la tolérance. Ne fais pas ça!

güzelliği hoşgörüyü bozuyorsunuz. Yapmayın!

Regardez, ce n'est pas la religion de la beauté et de la tolérance dont ils parlent depuis des années.

onların bize yıllardır bahsettiği güzellik, hoşgörü dini değilmiş bakın Müslümanlık diyorlar

Je suis venu ici pour rechercher un nouveau départ entre les États-Unis et les Musulmans à travers le monde ; qui soit fondé sur l'intérêt mutuel et le respect mutuel, et qui soit fondé sur la vérité que l'Amérique et l'Islam ne sont pas exclusifs, et n'ont pas besoin d'être en concurrence. Au contraire, ils se recouvrent et partagent des principes communs - principes de justice et de progrès, tolérance et la dignité de tous les êtres humains.

Ben buraya dünyada Birleşik Devletler ve Müslümanlar arasında yeni bir başlangıç noktası aramak için geldim; biri karşılıklı ilgi ve karşılıklı saygıya dayalı; biri Amerika ve Müslümanın münhasır olmadığı ve rekabet içinde olması gerekmeyen gerçeğine dayalı.Bunun yerine onlar örtüşürler ve ortak prensipleri paylaşırlar - adalet ve ilerleme prensipleri tüm insanların hoşgörü ve haysiyeti.