Translation of "Religion" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Religion" in a sentence and their turkish translations:

religion instruite

eğitimini almış dinin

- Je n'ai pas de religion.
- Je suis dépourvu de religion.
- Je n'ai aucune religion.

- Dinsizim.
- Benim hiçbir dinim yok.

- As-tu de la religion ?
- Avez-vous de la religion ?

Sen dindar mısın?

Politiciens utilisant la religion

dini kullanan siyasetçiler

C'est contre ma religion.

- O benim dinime karşı.
- O benim inancıma karşı.

- Ne me parle pas de religion !
- Ne me parlez pas de religion !

Benimle din hakkında konuşma.

- La religion est l'opium du peuple.
- La religion est l'opium des peuples.

Din kitlelerin afyonudur.

Chaque religion interdit le meurtre.

Her din cinayeti yasaklar.

religion et le clergé seront respectés.

Din ve din adamlarına saygı duyulacak. "

La religion est l'opium du peuple.

Din insanların afyonudur.

Parfois, j'aimerais avoir une autre religion.

Bazen keşke farklı bir dinim olsa.

Ton insécurité vient de ta religion.

Senin güvensizliğin dininden gelmektedir.

Je ne dis même pas notre religion

dinimizi ise hiç söylemiyorum bile

Votre religion, votre handicap, votre orientation sexuelle,

inancınız, engeliniz, cinsel yöneliminiz,

Je ne crois pas à la religion.

Dine inanmıyorum.

Ce rite fait partie de leur religion.

Bu ayin onların dinlerinin bir parçasıdır.

Certaines personnes ne croient en aucune religion.

Bazı insanlar herhangi bir dine inanmıyor.

Votre religion est-elle pertinente, sur Mars ?

Senin dinin Mars'a uygun mu?

Comme s'il était construit selon la religion païenne

daha çok pagan dinine göre inşa edilmiş gibi

Malheureusement, quelqu'un brise la religion que nous disons

bizim anlattığımız dini de birileri bozuyor malesef

Notre religion n'est pas la source du Coran

dinimizi ise kaynak olan Kuran'dan değil

Elle est dépourvue d'opinion en matière de religion.

Din hakkında hiç fikri yok.

Nous devons séparer la politique de la religion.

Siyaseti dinden ayırmalıyız.

Quelle est la différence entre religion et philosophie ?

Din ve felsefe arasındaki fark nedir?

La superstition est la religion des esprits faibles.

Batıl inanç güçsüz akılların dinidir.

Certains croient en la triade : science, religion et magie.

Bazı insanlar, bilim, din ve sihir üçlüsüne inanırlar.

Le bouddhisme est-il une religion ou une philosophie ?

Budizm bir din midir yoksa bir felsefe mi?

Il trouva la religion sur son lit de mort.

O, ölüm döşeğinde dinine kavuştu.

La religion pousse parfois des Africains à des mesures extraordinaires :

Bazı durumlarda din birçok Afrikalıyı aşırı uç seviyeye sürükler:

Mais la tolérance à l'islam n'était-elle pas une religion?

fakat İslamiyet hoşgörü dini değil miydi?

Il est tolérant vis-à-vis de la religion d'autrui.

O başkalarının dinsel inançlarına karşı hoşgörülüdür.

La religion est un sujet litigieux pour beaucoup de gens.

Din pek çok insan için tartışmalı bir konudur.

Une société sans religion est comme un vaisseau sans boussole.

Dinsiz bir toplum, pusulasız bir gemi gibidir.

Ou lire l'heure de prière est considérée comme une religion étrangère

dua veya sureler okumak din dışı olarak görülür

Trois papetiers trichent sur un pot-de-vin en utilisant la religion

dini kullanan rüşvetçi dolandırıcı üç kağıtçılar

La question du libre arbitre est un problème épineux pour la religion.

Özgür irade sorunu din için bir dikenli bir bilmece.

Il n'y a qu'une religion, même s'il y a en a cent versions.

Yüz tane versiyonu olsa bile tek bir din vardır.

à ne pas parler de sexe, de politique ou de religion lors d'un dîner.

yemek masasında seks, politika ve dinden bahsedilmemesi öğretilmiştir.

As-tu enfin brisé ta religion, pas besoin de faire quoi que ce soit

en sonda dinini bozdun mu zaten bir şey yapmaya gerek yok

La religion est le dialogue constant de l'humanité avec Dieu. L'art est son monologue.

Din, insanlığın Tanrı ile olan iletişimini içeren diyaloğudur. Sanat onun monoloğudur.

Karl Marx, un philosophe et économiste Allemand, disait: La religion est l'opium du peuple.

Alman filozof ve ekonomist Karl Marx şunu söyledi: Din halkın afyonudur.

Elle n'est pas très similaire à la structure de la religion chrétienne en termes de structure et d'architecture.

yapı ve mimari itibariyle çok da Hristiyan dininin yapısına benzemiyor

Et toutes les possibilités ont été faites pour qu'il n'y ait aucun manque de respect à la religion chrétienne.

ve Hristiyanlık dinine bir saygısızlık olmasın diye elden gelen bütün imkanlar yapılmıştı

Regardez, ce n'est pas la religion de la beauté et de la tolérance dont ils parlent depuis des années.

onların bize yıllardır bahsettiği güzellik, hoşgörü dini değilmiş bakın Müslümanlık diyorlar

La relation entre l'Islam et l'Occident comprend des siècles de coexistence et de coopération, mais aussi de conflit et de guerres de religion.

İslam ve batı arasındaki ilişki yüzyıllar süren birliktelik ve ortak çalışma fakat aynı zamanda çatışma ve din savaşları içermektedir.